1. İsim yeniden düzenleme, yeni personel atama, bir kurumu baştanbaşa yeniden örgütlendirme.
    a government
    shake-up = shakeup with 5 ministers losing their jobs.
  2. İsim geçici önlem, idareimaslahat.
  3. İsim gecekondu, acele yapılan bina.
birinin aklını başına getirmek, gözünü açmak.
That will give him a bit of a shake-up = shakeup:
Bu onun aklını başına getirir.
yeniden düzenleme, yeni personel atama, bir kurumu baştanbaşa yeniden örgütlendirme.
a government
shake-up = shakeup with 5 ministers losing their jobs.
İsim
geçici önlem, idareimaslahat. İsim
gecekondu, acele yapılan bina. İsim
birinin aklını başına getirmek, gözünü açmak.
That will give him a bit of a shake-up = shakeup:
Bu onun aklını başına getirir.
(a) çalkalamak, silkelemek, sarsmak, (b) sinirlendirmek, âsabını bozmak, (c) (manen/bedenen) sarsmak,
(d) baştanbaşa değiştirmek, yeniden düzenlemek, büyük değişiklikler yapmak.
The new chairman will shake up the company. (e)
k.d. uyandırmak, gözünü açmak, gayrete getirmek.
örgütte personel yer değişimi gerektiren yeniden örgütlenme