create

yaratmak, halketmek.
God created the heaven and the earth.
ibda etmek, (sanat eseri) yaratmak.
The composer created a beatiful symphony.
(rol) yapmak, icra etmek, ilk defa oynamak.
atamak, tayin etmek.
The Queen's son was created Prince of Wales at a ceremony.
sebep olmak, sonucunu doğurmak, intaç etmek, celbetmek.
The news created a lot of confusion.
ihdas/icat etmek, tertip etmek, ortaya çıkarmak.
The scientist worked for years to create a pollution-free engine.
yapmak, meydana/vücude getirmek, çıkarmak.
to create disturbance: kargaşalık çıkarmak.
gürültü yapmak, öfkelenmek, bağırıp çağırmak, kıyameti koparmak.
I wish the baby would stop creating and go to sleep.
yaratık, yaratılmış.

Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

create (raise) a disturbance

huzursuzluk yaratmak Fiil

create a bad impression

kötü izlenim yaratmak Fiil

create a bad impression

kötü bir izlenim yaratmak Fiil

create a corporation

(US) şirket kurmak Fiil

create a demand

talep yaratmak Fiil

create a disturbance

huzursuzluk yaratmak Fiil

create a fashion

moda yaratmak Fiil

create a fashion

bir moda yaratmak Fiil

create a fund

fon yaratmak Fiil

create a great sensation

büyük heyecan uyandırmak Fiil

create a job for sb

birine kadro açmak Fiil

create a market

pazar oluşturmak Fiil

create a mortgage

ipotek koymak Fiil

create a new want

yeni ihtiyaç yaratmak Fiil

create a partnership

ortaklık kurmak Fiil

create a pledge

rehin hakkı tesis etmek Fiil

create a pledge

rehnetmek Fiil

create a precedent

emsal oluşturmak Fiil

create a reserve

rezerv oluşturmak Fiil

create a revolutionary climate

bir isyan havası yaratmak Fiil

create a revolutionary climate

isyan havası yaratmak Fiil

create a scandal

skandal yaratmak Fiil

create a scandal

rezalet çıkarmak Fiil

create a store

depo kurmak Fiil

create a storm in a teacup

bir kaşık suda fırtına koparmak Fiil

create a trust

tröst kurmak Fiil

create an earl

(birini) kont yapmak Fiil

create an industry

sanayi kurmak Fiil

create an industry

bir sanayi kurmak Fiil

create an industry

sanayii kurmak Fiil

create an industry from the ground

hiç yoktan bir sanayii yaratmak Fiil

create an industry from the ground

hiç yoktan bir sanayi yaratmak Fiil

create capital goods

ayni sermaye yaratmak Fiil

create credit

kredi yaratmak Fiil

create demand

talep yaratmak Fiil

create demand

talep uyandırmak Fiil

create difficulties

engel çıkarmak Fiil

create imaginary difficulties

uydurma güçlükler çıkarmak Fiil

create industry from the group up

hiç yoktan bir sanayi yaratmak Fiil

create interest

ilgi yaratmak Fiil

create interest

ilgi çekmek Fiil

create legal relations

kanuni ilişkiler kurmak Fiil

create legal relations

kanuni ilişkiler yaratmak Fiil

create liability

sorumluluk yaratmak Fiil

create new jobs

yeni işler yaratmak Fiil

create social unrest

toplumun huzurunu kaçırmak Fiil

create social unrest

toplumsal huzursuzluk yaratmak Fiil

create social unrest

sosyal huzursuzluk yaratmak Fiil

create someone something

birine bir unvan vermek Fiil

create someone something

birini birşey ilan etmek Fiil

create standards of official conduct

meslek davranış kurallarını saptamak Fiil

create wealth

servet yaratmak Fiil

create with a mortgage

ipotek etmek Fiil

crowd around and create confusion

ayağna dolanmak Fiil

intention to create legal obligation

kanuni yükümlülük doğurma kastı

intention to create legal obligation

kanuni yükümlülük doğurma kasıt stıı

tp create a scandal

skandal yaratmak Fiil

Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

create

İngilizce-Türkçe

Terimler/Kalıplar

Ingilizce-Türkçe Çeviri

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler