emeklilik

Turkish-English Translation

  1. pension
  2. Noun retirement
  3. superannuation
  4. negotiated plan
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Başka yerde sınıflandırılmamış diğer finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64.99)
Other financial service activities, except insurance and pension funding n.e.c. (NACE code: K64.9.9) Noun, Trades-Professions
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu
Private Pension Savings and Investment System Law Noun, Law
Diğer finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64.9)
Other financial service activities, except insurance and pension funding (NACE code: K64.9) Noun, Trades-Professions
Emeklilik fonları (NACE kodu: 65.3)
Pension funding (NACE code: K65.3) Noun, Trades-Professions
Emeklilik fonları (NACE kodu: 65.30)
Pension funding (NACE code: K65.3.0) Noun, Trades-Professions
Finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64)
Financial service activities, except insurance and pension funding (NACE code: K64) Noun, Trades-Professions
Finansal hizmetler için yardımcı diğer faaliyetler (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 66.19)
Other activities auxiliary to financial services, except insurance and pension funding (NACE code: K66.1.9) Noun, Trades-Professions
Finansal hizmetler için yardımcı faaliyetler (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 66.1)
Activities auxiliary to financial services, except insurance and pension funding (NACE code: K66.1) Noun, Trades-Professions
Sigorta ve emeklilik fonuna yardımcı diğer faaliyetler (NACE kodu: 66.29)
Other activities auxiliary to insurance and pension funding (NACE code: K66.2.9) Noun, Trades-Professions
Sigorta ve emeklilik fonuna yardımcı faaliyetler (NACE kodu: 66.2)
Activities auxiliary to insurance and pension funding (NACE code: K66.2) Noun, Trades-Professions
Sigorta, reasürans ve emeklilik fonları (Zorunlu sosyal güvenlik hariç) (NACE kodu: 65)
Insurance, reinsurance and pension funding, except compulsory social security (NACE code: K65) Noun, Trades-Professions
beklenen emeklilik
pending assignment
dileğe bağlı emeklilik
optional retirement
ek emeklilik
supplementary pension
erken emeklilik
early retirement Noun, Law
normal emeklilik
normal pension
ömür boyu emeklilik
pension for life
emeklilik anlaşması
pension settlement
emeklilik aylığı
retiring pension
emeklilik aylığı hakkını kaybetmek
to forfeit the right to a pension Verb
emeklilik aylığına hak kazanmak
to qualify for a pension Verb
emeklilik derecesi
pension level
emeklilik dönemi
retirement Noun
emeklilik fonu
old-age pension fund
emeklilik fonu
pension fund
emeklilik fonu
old age pension fund
emeklilik fonu
pension trust
emeklilik fonu kurmak
to fund a pension Verb
emeklilik fonu parası
pension fund money
emeklilik fonu payı
pension contribution
emeklilik fonu varlığı
pension fund assests
emeklilik fonu varlığı
pension fund assets
emeklilik fonu varlığı
pension funds's holding
emeklilik fonu varlığı
pension fund's holdings
emeklilik fonuna katkıda bulunmak
to make contributions to the pension trust Verb
emeklilik fonuna yılda 100 dolar kesmek
to levy 100 dollar a year for the pension fund Verb
emeklilik geldiğinde yıllık gelire dönüşür
deposit administration
emeklilik geliri
retirement income
emeklilik hakkı
retirement right
emeklilik hakkı
right to a pension
emeklilik hakkı
right to pension
emeklilik hakkı
pension right
emeklilik hakkı kazanmak
to be entitled to a pension Verb
emeklilik hakkı olan iş
pensionable post
emeklilik hakkını elinden almak
to forfeit the right to a pension Verb
emeklilik hakkını kazanmış
eligible for retirement
emeklilik hakkının kaybedilmesi
forfeiture of a pension
emeklilik haklarından mahrum etmek
to cancel the pension rights Verb
emeklilik hükmü
provision for retirement
emeklilik hüküm kmüü
provision for retirement
emeklilik hükümleri
pensionary provisions Noun
emeklilik hükümleri
pensionary provision Noun
emeklilik için başvurmak
to apply for retirement pension Verb
emeklilik için başvurmak
to apply for retirement to be retired on a pension Verb
emeklilik ikramiyesi
post-retirement gratuity
emeklilik iradı
old-age
emeklilik kanunu
pension law
emeklilik kanunu hükümleri
superannuation provisions Noun
emeklilik karşılığı
pension reserve
emeklilik karşılıkları
pension (ary) provisions Noun
emeklilik kazançları
pensionable earnings Noun
emeklilik kesintileri
deductions of superannuation contributions Noun
emeklilik kesintileri
deduction of superannuation contributions Noun
emeklilik komitesi
retiring board
emeklilik kredisi
retirement credit
emeklilik kurulu
pension board
emeklilik kurulu
pension committee
emeklilik maaşı
superannuation allowance
emeklilik maaşı
retirement benefit
emeklilik maaşı
retirement pay
emeklilik maaşı
pension benefit
emeklilik maaşı
gratuitous allowance
emeklilik maaşı
retired pay
emeklilik maaşı artışı
pension augmentation
emeklilik maaşı talebi
pensions claim
emeklilik maaşı talebi
pension claim
emeklilik maaşına hakkı olmak
to rank for pension Verb
emeklilik maaşını yükseltmek
to put up the rate of pension Verb
emeklilik maaşları tutarı
pension costs
emeklilik ödemeleri
superannuation benefits Noun
emeklilik olanağı olan iş
pensionable employment
emeklilik olanağı olan iş teklif etmek
to offer employment on a pensionable basis Verb
emeklilik parası
superannuation money
emeklilik planı
pension plan
emeklilik planı
superannuation scheme
emeklilik planı
pension scheme
emeklilik planı dışında kalan işçiler
employee pension scheme
emeklilik planı dışında kalan işçiler
employe outside pension scheme
emeklilik planı dışında kalan işçiler
employee outside pension scheme
emeklilik planı düzenlemeleri
pension scheme arrangements Noun
emeklilik planı düzenlemesi
pension scheme arangement
emeklilik planı için fon temini
funding of a pension plan
emeklilik planında öngörülen emeklilik yaşı
pension plan retirement age
emeklilik rezerv fonu
retirement reserve fund
emeklilik sandığı
retirement fund
emeklilik sandığı
superannuation fund
emeklilik sandığı
Association of pension funds
emeklilik sandığı aidatı
pension deposits
emeklilik sandığı fonu
pension trust fund
emeklilik sandığı fonu
pension plan trust fund
emeklilik sandığı müdürü
pension-fund manager
emeklilik sigortası
retirement insurance Noun
emeklilik sigortası
superannuation security Noun
emeklilik sigortası
pension insurance Noun
emeklilik sigortası
retirement annuity Noun
emeklilik sigortası primi
superannuation contribution
emeklilik sorunları
retirement matters Noun
emeklilik sorunları konusunda danışma
retirement counselling
emeklilik sorunları konusunda danışma
retirement counsel l ing
emeklilik sosyal yardımları
retirement benefits Noun
emeklilik sosyal yardımları
retirements benefits Noun
emeklilik teminatı
pensioning warrant
emeklilik ücreti haddi
rate of pension
emeklilik yan ödemeleri
superannuation benefits Noun
emeklilik yaş haddi
retirement age limit
emeklilik yaşı
age of retirement
emeklilik yaşı
retiring age
emeklilik yaşı
pension age
emeklilik yaşı
retirement age
emeklilik yaşı
pensionable age
emeklilik yaşına gelmek
to reach retiring age Verb
emeklilik yaşına gelmek
to reach the retirement age Verb
emeklilik yaşına gelmiş
eligible by age to retire / to be retired on a pension
emeklilik yaşına yaklaşmak
to be nearing retirement age Verb
emeklilik yaşını geçmek
to be past retirement age Verb
emeklilik yaşını geçmiş
to be over pension age
emeklilik yükümlülükleri
pension burden Noun
emeklilik yükümlülükleri
pension obligations Noun
aidat ödemeli emeklilik sistemi
contributory plan
artan oranlı (müterakki) emeklilik planı
graduated pension scheme
aylık emeklilik aylığı
monthly retirement benefit
bir emeklilik maaşını indirmek
to retrench a pension Verb
bir emeklilik planı için fon temini
funding of a pension plan
bir emeklilik planına katılmış kişi
plan holder
bir emeklilik sistemine bağlı olmak
to belong to a pension system Verb
bir emeklilik sistemine bağlı olmak
to belong to pension scheme Verb
bir şirketin emeklilik planına göre
accrued benefits
birden çok sanayinin ortak kullandıkları emeklilik fonu
pension pool
bireysel emeklilik planı
private pension plan
birine emeklilik ayarlamak
to make a pension for sb Verb
birine emeklilik ayarlamak
to make up a pension for sb Verb
birine emeklilik aylığı bağlamak
to make provision for sb Verb
birini emeklilik maaşından mahrum etmek
to deprive someone of his pension Verb
birinin emeklilik hakkını iptal etmek
to take away a pension from sb Verb
birinin emeklilik hakkını kaldırmak
to suppress sb's pension Verb
defaten ödenen emeklilik tazminatı
lump pension
devlet emeklilik planı
state pension scheme
devlet emeklilik sigortası planı
government pension insurance program (me
devlet emeklilik sigortası planı
government pension insurance program (me)
devredilebilir emeklilik hakkı
portable pension
ek emeklilik planı
additional pension scheme
erken emeklilik planı
early retirement scheme
fonsuz emeklilik planı
unfunded pension plan
gelirden kesilen emeklilik fonu
pension charged on income
gelire bağlı emeklilik planı
earnings-related pension plan
grup yıllık emeklilik planı
group annuity pension plan
hayatta kalanın emeklilik hakkı
survivor's pension
işçi emeklilik fonu
employees'pension fund
işçilerin emeklilik fonu
employee's pension fund
işyeri emeklilik fonu
company pension
işyerinin düzenlediği emeklilik planı
self-administrated pension scheme
işyerinin finanse ettiği emeklilik planı
company-financed pension plan
işyerinin kendisinin düzenlediği emeklilik planı
self-administered pension scheme
kademeli emeklilik planı
graduated pension plan
kanunen bağımsız emeklilik sandığı
legally independent pension fund
kazanca bağlı emeklilik planı
definite benefit pension plan
maaş esaslı emeklilik planı
defined benefit plan
maaş esaslı emeklilik planı
DB plan
maaş esaslı emeklilik planı
defined benefit pension plan
maaştan sigorta ve emeklilik kesintileri
deductions from pay of insurance and pension Noun
meslek emeklilik fonu
occupational pension fund
meslek emeklilik planı
occupational pension scheme
meslek emeklilik planı
graduated pension scheme
meslek emeklilik sigortası
occupational pension Noun
mesleki emeklilik planı
occupational scheme
normal emeklilik ücretine ek olarak fazla ödeme
top- hat pension
ortak emeklilik aylığı
joint pension
personel emeklilik sandığı
staff pension fund
sanayi emeklilik planı
industrial pension plan
sanayii emeklilik planı
industrial pension plan
serbest çalışma (bağ-kur) emeklilik planı
self-employment retirement plan
sigortalı emeklilik planı
insured pension plan
sözleşmeyle düzenlenen emeklilik planı
contracted out pension scheme
vergi indirimine hak kazanmayan emeklilik planı
non qualifying policy
vergi indirimine tabi olmayan emeklilik sigortası planı
non-qualifying policy
yaşlılık emeklilik işleri yönetim ofisi
old age pension management company
yaşlılık emeklilik kanunu
old age pension act
yaşlılık emeklilik sigortası
old age pension insurance Noun
yatırım esaslı emeklilik planı
DC plan
yatırım esaslı emeklilik planı
defined contribution pension plan
yatırım esaslı emeklilik planı
defined contribution plan
yeterli emeklilik maaşı
satisfactory pension
yönetim kurulu üyesi emeklilik aidatı
director s'pension
yönetim kurulu üyesi emeklilik planı
director's pension
yönetim kurulu üyesi emeklilik planı
director's pension plan
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Emekli olma durumu, tekāütlük
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.