karartma, hava hücumundan korunmak için bütün ışıkları söndürme/maskeleme.
Noun
sahne ışıklarını söndürme.
Noun, Theatre
bayılma, baygınlık (bilhassa havacılıkta).
He suffered a blackout from a sudden dive.
Noun
bellek yitimi, hafıza kaybı, tüm unutma.
Noun
haberleşmenin tamamen kesilmesi (grev, doğal âfet vb. nedeniyle).
a newspaper blackout: gazete
yayınının durması.
a radio blackout: bütün radyoların susması/yayına son vermesi.
Noun