chest

English-Turkish Translation

  1. Noun sine
  2. Noun göğüs (kafesi), gövdenin boyundan karına kadar olan kısmı.
  3. Noun sandık, kutu.
    a jewelry chest: mücevherat kutusu.
    medicine chest: ilâç kutusu.
    tool
    chest: takım kutusu/sandığı.
  4. Noun kasa, hazine: bir amme kurumunun veya hayır cemiyetinin paralarının saklandığı yer.
    community chest:
    hayır işleri için umumî sandık.
  5. Noun kasadaki para mevcudu.
  6. Noun ambalaj kutusu.
  7. Noun sandık /kutu dolusu.
    a chest of spices.
  8. Noun (bkz: chest of drawers ).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

chest X-ray
göğüs grafisi Noun, Medicine
chest X-ray
göğüs röntgeni Noun, Medicine
get (a thing) off one's chest
içini dökmek, derdini/sırrını açmak/açılmak.
get off one's chest
birine açılmak Verb
get off one's chest
içini dökmek Verb
get something off one's chest
içini dökmek, dert yanmak, derdini dökmek/açmak, açılmak, içindekileri açığa vurmak.
keep one's cards to one's chest
sırrını saklamak Verb
off one's chest
artık ruhunu sıkmıyor
play one's cards close to one's chest
saman altından su yürütmek, kimseye sezdirmeden işini becermek.
armada chest
demir sandık.
arming chest
arma sandığı.
arms chest
tüfek sandığı
arms folded across his chest
kollarını göğsünde kavuşturmuş
bachelor chest
bekâr dolabı: üstü yazı masası olarak kullanılan çekmeceli dolap.
campaign chest
seçim kampanyası fonu
community chest
yardım parası/ödeneği: hayır cemiyetlerinin ve fertlerin hayır işleri için topladıkları para.
hope chest
çeyiz sandığı. Noun
large chest
sandık
medicine chest
ilâç/ecza dolabı.
medicine chest
ecza dolabı Noun, Occupational Safety
medicine chest
antika ilaç dolabı Noun, Medicine
money chest
para kasası
Pirates of the Caribbean: Dead Man's Chest
Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı Noun, Cinema
pix chest
pyx = pix ile ayni anlama gelir. darphanelerde miyar sikkelerin saklandığı sandık.
slop chest
gemi kantini, seyahat esnasında denizcilere satılan elbise, ayakkabı, tütün vb. deposu.
tea chest
içi kurşun kaplı çay sandığı
tool chest
takım kutusu
university chest
üniversite kasası
valve chest
kapaç mahfazası.
war chest
(siyasî kampanya vb. için ayrılan) mücadele ödeneği. Noun
whole chest
(çay ticareti) kutu çay
chest cavity
göğüs boşluğu Noun, Anatomy
chest conditions
göğüs hastalıkları Noun, Diseases
chest diseases
göğüs hastalıkları Noun, Diseases
chest drain
göğüs dreni Noun, Medical Equipment
chest drain
göğüs tüpü Noun, Medical Equipment
chest film
göğüs grafisi Noun, Medicine
chest film
göğüs röntgeni Noun, Medicine
chest freezer
sandık tipi derin dondurucu Noun, Food-Kitchen
chest freezer
üstten kapaklı sandık tipi dondurucu Noun, Food-Kitchen
chest lock
çekmece kilidi
chest of drawers
çekmeceli dolap. Noun
chest pain
göğüs ağrısı Noun, Medicine
chest register
kalın ses, insan sesinin kalın perdesi. Noun
chest trauma
göğüs travması Noun, Medicine
chest tube
göğüs dreni Noun, Medical Equipment
chest tube
göğüs tüpü Noun, Medical Equipment
quarter chest of tea
çay sandığı
English-Turkish phrases from Zargan's own database