next

  1. ertesi, müteakip, onu takip eden, ondan sonraki.
    the next day/morning: ertesi gün/sabah.
    He
    came back next week: Ertesi hafta (bir hafta sonra) döndü.
    During the next 5 days he did not go out: Onu takip eden 5 gün içinde sokağa çıkmadı.
    on the next page: daha sonraki sayfada.
    to be continued in our next issue: devamı gelecek sayıda.
  2. bitişik, komşu, yanındaki, yanıbaşındaki.
    the next room: bitişik oda.
    next door: bitişik
    komşu/ev.
    Who was the girl next to you? Yanındaki kız kimdi?
  3. en yakın.
    the thing next my heart: üzerine titrediğim şey, en çok istediğim şey.
    wear flannel
    next to the skin: fanilayı tenine giymek.
  4. bir sonraki, gelecek, müteakip.
    next week/month/year: gelecek hafta/ay/yıl.
    next time:
    gelecek sefer, bir dahaya.
    the year after next: öbür sene.
    We'll catch the next train. Will you be at our next meeting?.
  5. (sırada) sonra gelen.
    Who is next? Sıra kimde?
    next, please! Lütfen sırası gelen yaklaşsın.
  6. (bundan/ondan) sonra, bunu müteakip.
    What will you do next? Bundan sonra ne yapacaksınız?
    What
    line comes next in the poem?
    When next we meet? Bundan sonra ne zaman buluşacağız?
  7. hemen sonra, …'den sonra, daha sonra, bilâhare.
    My turn comes next after yours. First we add water, next we boil.
  8. en yakın, komşu, mücavir.
    next the school: okula en yakın.
işinin yarısını ertesi güne bırakmak Verb
ertesi gün ne yapacağını kararlaştırmak Verb
stoku gelecek mevsim için saklamak Verb
gelecek hafta duruşmaya gelmek Verb
kuşaktan kuşağa Adverb
session gelecek oturuma kadar bir konunun ele alınmasını ertelemek Verb
öbür yıl
yarından ertesi iş gününe kadar
sıra senin
ikinci en iyisi
müsaleh
müteakip lehine gayri menkul vasiyet edilen kişi
yandaki kapı
kapı komşu
bitişik
kapı komşusu
(a) bitişik (komşu).
He lives next door to us: Bitişik komşumuzdur, bitişiğimizde oturur. (b)
hemen hemen, âdetâ.
His silence was next door to an admission of guilt.
müteakip hak sahibi
veli, kanunî vasisi olmadığı halde reşit olmayan bir kimse adına hareket edebilecek kimse.
bir boy büyüğü
gelecek ay
bir sonraki ilk … Adjective
en yakın akraba/hısım.
gündemdeki bir sonraki madde
gelecek sefer
gelecek defa
...'i bir daha gördüğünde Adverb
...'i bir daha görürsen Adverb
hemen hemen, âdetâ.
next to impossible: hemen hemen imkânsız.
next to nothing: hiç değerinde,
yok pahasına, hemen hemen hiç.
I got it for next to nothing: Onu yok pahasına aldım.
There was next to nobody at the meeting: Toplantıda hemen hemen hiç kimse yoktu.
elde hemen hemen hiçbir delil olmaması
hemen hemen hiçbir şey
öbür dünya ahret
gelecek sene
gelecek yıl
bir şeyi ertesi güne bırakmak Verb
gelecek doğum günündeki yaş
gelecek toplantı için zaman ve yer tespit etmek Verb
gelecek toplantının yerini ve zamanını tespit etmek Verb
birini al ötekine vur
arkası yan sütunda olmak Verb
(dava) gelecek aya tecil edilmek Verb
gelecek hafta için öngörülmüş olmak Verb
müteakip posta ile
gelecek hafta olmak Verb
gelecek hafta vukubulmak Verb
gelecek hafta duruşmaya gelecek olmak Verb
vadesi önümüzdeki ay gelmek Verb
gelecek ay vadesi gelmek Verb
kapı komşusu
(US) birinin kötü niyetlerini çakmak Verb
gelecek istasyonda inmek Verb
gelecek hafta için yerine getirilmesi gereken birçok taahhütleri olmak Verb
bir konuyu gelecek toplantıya ertelemek Verb
yandaki evde oturmak Verb
komşu oturmak Verb
sıradaki işi ele almak Verb
gündemdeki sırası gelen konuyu ele almak Verb
gelecek haftaya ertelemek Verb
yarın karaya ulaşmak Verb
başkandan sonra gelmek Verb
(enflasyon) gelecek yıl 8-10 %'lik düzeye varmak Verb
bir reklamın basılmasını gelecek haftaya bırakmak Verb
bir öndeki gemi
bir arkadaki gemi
gelecek toplantıya kadar etkilemek Verb
gelecek oturuma kadar ertelemek Verb
ilk benzin istasyonunda durmak Verb
sözleşme gelecek yıl yeniden gözden geçirilecek
hedefimiz gelecek yıl içerisinde % 3'lük büyüme gerçekleştirmektir
bundan sonraki … Noun
ertesi gün Adverb
ertesi sabah
gelecek sene bugün
gelecek sayıda devam edecektir
devamı gelecek sayıda
(dava) duruşma gelecek ay olacak
gelecek seçimde bağımsızlara oy vermek Verb
gelecek seçimde bağımsızlara oy vermek Verb
gelecek ilk posta ile