Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
formal
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
formel
töresel, geleneksel, an'anevî, usule/teamüle/âdetlere uygun.
formal dress. a formal dinner party.
resmî.
formal call
: resmî ziyaret.
formal authorization
: resmî izin/yetki.
A written
DEVAMINI OKU
contract is a formal agreement to do something.
GİZLE
ciddî, kurallara/tüzelere bağlı, resmî ve soğuk tavırlı, merasime/teşrifata meraklı.
The judge always
DEVAMINI OKU
had a formal manner in court. He's very formal with everybody; he never joins in a laugh.
GİZLE
biçimsel, şeklî, (belirli/düzgün) şekilli, tertipli, muntazam.
The bushes were cut into formal shapes
DEVAMINI OKU
of birds.
a formal garden
: muntazam (şekilli) bahçe.
GİZLE
şeklen, (dış) görünüşte, zahirî, dış.
the formal structure of a poem
: bir şiirin dış yapısı.
a
DEVAMINI OKU
formal likeness
: şeklen/dış/zahirî benzerlik.
GİZLE
+10
akademik, okulda kazanılan.
formal education
: akademik öğretim/öğrenim.
He had little formal education.
Philosophy
biçimsel.
Logic
(bkz:
formal logic
).
Mathematics
(a) (a) mantıkî (ispat), (b) kanıtlanmış, baştanbaşa doğru (hesap).
Grammar
biçimsel, kurallara uygun, şekle bağlı: anlama karşıt olarak dilin sesbilimsel, biçimbilimsel sözdizim yönüne ilişkin olan.
resmî balo/ziyafet vb.: tuvalet/gece elbisesi giyimi mecburî olan toplantı.
tuvalet, gece elbisesi.
resmî giyimli (kimse).
Chemistry
(bkz:
methylal
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
formal notice to terminate one's engagement
taahhüdünün feshine dair resmi bildirisi
formalism
biçimsellik
Noun
formalism
şekilcilik
Noun
formal admission
duruşma sırasındaki ikrar
formal application
resmi başvuru
formal call
resmi ziyaret
+69
formal ceremony
teklif
formal close
(mektubun) resmi kapanış sözleri
Noun
formal communiqué
resmi tebliğ
formal conference
resmi toplantı
formal consent
resmi muvafakat
formal contract
şekli akit
formal contract
resmi senet niteliğinde olan yani onaylı ve ciddi taahhütleri içeren sözleşme
formal contract
resmi sözleşme
formal contract
şekle bağlı akit
formal debate
münazara
formal declaration
resmi beyan
formal defect
şekli kusur
formal defect
biçim bakımından noksanlık
formal denial
resmi tekzip
formal denial
resmi yalanlama
formal dinner
resmi akşam yemeği
formal diplomatic break
diplomatik bağların resmen kopması
formal dress
resmi elbise
formal dress suit
frak
formal education
örgün eğitim
formal education
temel eğitim
formal ending
resmi mektup bitiriş sözleri
Noun
formal learning
örgün öğrenme (Kaynak:
CEDEFOP
)
Noun, Education-Training
formal liquidation
resmi tasfiye
formal logic
biçimsel mantık, genel/surî mantık: düşünmenin içerik bakımdan doğruluğunu değil, biçimsel doğruluğunu inceleyen mantık dalı.
Noun
formal motion
usul önergesi
formal notice
protesto
formal notice
ültimatom
formal notice
ihtar
formal notice to debtor
borçluya (ödemesi için) yapılan ihbar
formal notice to the debtor
borçluya (ödemesi için) yapılan resmi ihbar
formal opening immediate opening
resmi açılış hemen başlanacak iş olanağı
formal opening letter
resmi açılış oturumu
formal opening sitting
resmi açılış oturumu
formal paper qualifications
diplomalar
Noun
formal prize distribution
resmi ödül dağıtımı
formal procedures
merasim
formal procession
cenaze alayı
formal proof
resmi belge
formal provisions of an agreement
bir sözleşmenin resmi hükümleri
Noun
formal provisions of an agreement
bir sözleşmenin hüküm kmüleri
Noun
formal receipt
tasdikli makbuz
formal receipt
resmi makbuz
formal reception
resmikabül
formal report
sunuş
formal request
talep
formal request
istem
formal request
resmi talep
formal requirements
biçim bakımından gerekli koşullar
Noun
formal requirements
resmi şartlar
Noun
formal suit
işte giyilen resmi giysi
formal training
resmi eğitim
formal transfer of property
emlakin resmen devri
formal way of procedure
muhakeme usulü
be in formal dress
tuvalet giymek
Verb
filing of the formal charge
dava ikame etme
give someone a formal warning
birine resmi ikazda bulunmak
Verb
give someone a formal warning
birine resmen ihtarda bulunmak
Verb
hold a meeting on a formal basis
resmi toplantı yapmak
Verb
hold a meeting on formal basis
resmi toplantı yapmak
Verb
issue a formal decree
kararname çıkarmak
Verb
issue a formal statement
resmi beyanat vermek
Verb
issue a formal statement
resmi beyanatta bulunmak
Verb
make a formal demad
istida etmek
Verb
make a formal denial of a declaration
tekzip etmek
Verb
make a formal speech
resmi konuşma yapmak
Verb
pay a formal call on sb
birini resmen ziyaret etmek
Verb
sb who's had some formal education
okumuş
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder