ticaretin en faal olduğu mevsim
avlanmanın yasak olduğu mevsim
avlanmanın yasak olduğu mevsim.
(sebze , meyve) çıkmak
Fiil
yeniyıl iyi dilekleri
İsim
ölü mevsim (her ticaretin kendine özel durgun olduğu süre
bir şeye bir mevsim boyu tahammül etmek
Fiil
turist mevsimine girmek
Fiil
iş mevsimi, hararetli mevsim: ticaretin, ekonomik faaliyetin hararetli ve fiyatların yüksek olduğu mevsim.
Your ticket will cost more if you fly during (the) high season in summer.
İsim
(a) (bir şeyin) bol olduğu zaman.
Orange is now in season. (b) vaktinde, uygun zamanda.
a word in season: yerinde bir söz.
in good season: tam zamanında.
in and out of season: olur olmaz zamanlarda. (c) (hayvan) kızgın, çiftleşmeye hazır, (d) av mevsimi.
turist trafiğinin ve genellikle fiyatların en düşük olduğu dönem
fiyatların en düşük olduğu dönem
çiftleşme mevsimi
İsim, Zooloji
işlerin durgun olduğu zaman
belli hayvanların avlanmasının caiz olduğu mevsim
Çılgın Dostlar
Özel Isim, Sinema
mevsimsiz, zamansız, vakitsiz, yersiz.
The price is so high because roses are out of season now.
en çok inşaat yapılan mevsim
turist trafiğinin en yoğun olduğu dönem
mevsimin en civcivli zamanı
işlerin en çok yoğun olduğu zaman
(giyim sanayii) ölü mevsim
tatil diye daha yüksek fiyat istemek
Fiil
piyasanın durgunluk zamanı
satışların yoğun olduğu mevsimde yüksek fiyat istemek
Fiil
uygun zamanda harekete geçmek
Fiil
mevsimine göre değişmek
Fiil
mevsimden mevsime değişen tarife
abonman kartı/bileti.
İsim
stoku gelecek mevsim için saklamak
Fiil
(Br) avlanmanın yasak olduğu mevsim