1. (a) zorla çıkarmak.
    He forced the cork out. They forced the rebels out into the open. (b) mecbur/zorunda DEVAMINI OKU
    kalmak. He forced out a reply/an apology: Cevap vermek/özür dilemek zorunda kaldı. GİZLE
piyasadan kovmak Fiil
tam yürürlüğe girmiş olmak Fiil
portakalın suyunu sıkmak Fiil
birşeyi birinin ağzından zorla almak Fiil
(beyzbol) dışarı atılma. İsim
yürürlükten kalkmış
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun