Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. yeme, yeyiş.
  2. yiyecek, besin, gıda.
    This fish is delicious eating.
  3. yenilebilir, yemeye elverişli, (çiğ olarak) yenilen.
    eating apples.
  4. yemek hazırlamakta kullanılan.
    eating utensils: kap kacak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

spoil one's appetite by eating sweets
tatlı yiyerek iştahını kapatmak Fiil
binge eating
tıkınırcasına yeme İsim, Psikoloji
binge eating
aşırı yeme İsim, Psikoloji
eating and drinking
yeme içme
eating apple
çiğ yenilebilir elma
eating disorder
yeme bozukluğu İsim, Psikoloji
eating facilities
yemek yeme imkânları İsim
eating house
lokanta
eating housekeeper
lokanta sahibi
eating irons
çatal-bıçak
eating place
yemek yiyecek yer
be uncomfortable (from eating or drinking too much
fazla gelmek Fiil
not to feel like eating sth
içi almamak
suitable for eating at breakfast
kahvaltılık
thank you very much (said after eating a meal offered by sb
ziyade olsun
The proof of the pudding is in the eating.
Karlı dağın ardını aşan bilir. Cümle
The proof of the pudding is in the eating.
Gören, duyan değil, yaşayan bilir. Cümle
What's eating you?
Neyin var? Neye üzülüyorsun?
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.