stab

English-Turkish Translation

  1. (sivri bir aletle) yaralama(k).
  2. (bıçak/hançer vb.) saplama(k), bıçaklama(k), hançerleme(k), süngüleme(k).
    A young man has been stabbed
    to death: Bir genç bıçaklanarak öldürüldü.
  3. delme(k), saplanma(k), içine girme(k).
  4. bıçak/hançer/süngü yarası.
  5. ânî ve kısa ağrı/sızı/sancı/ıstırap.
  6. kısa girişim, deneme.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

knife wound
bıçak yarası Noun, Medicine
stab (someone) in the back
stab (4).
stab (someone) in the back
arkadan vurmak, ihanet etmek.
stab -culture
iğne ile zerkedilen bakteri (kültür).
stab in the back
stab (5)
stab sb
şişlemek Verb
stab someone in the back
arkadan vurmak Verb
stab someone in the back
kalleşlik etmek Verb
stab someone in the back
kahpelik etmek Verb
stab wound
kesici ve delici alet yarası Noun, Medicine
a stab in the back
ihanet, kalleşlik, kancıklık, arkadan vurma.
make a stab at
girişimde bulunmak Verb
make a stab at
denemek Verb
make/take a stab at
denemek, teşebbüs etmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database