someone

  1. = shipping order.
  2. Pronoun birisi, bir kimse.
    You can meet someone you like.
birine sırrını açmak Verb
birini vekil tayin etmek Verb
(US) birini mirasçısı olarak belirlemek Verb
birini vekil atamak Verb
birini temsilci tayin etmek Verb
birini temsilci atamak Verb
birini vekil tayin etmek Verb
birine akıl vermek Verb
bir işte biriyle ortaklığa girişmek Verb
ömrü boyunca birinin baş belası olmak Verb
birine kendi iradesine boyun eğdirmek Verb
birine mâmelekinin tümünü vasiyet etmek Verb
birine mülkünün tümünü vasiyette bulunmak Verb
birini kendi tarafına kazanmak Verb
(US) birini mirasçı atamak Verb
birini vekil tayin etmek Verb
birini en iyi dostları arasında saymak Verb
birini haklarından mahrum etmek Verb
birinin yetkisini almak Verb
birine kılıç çekmek birinin dikkatini bir şeye çekmek Verb
birini çalıştırmak Verb
birinin koluna girmek.
birine ağzına geleni söylemek Verb
birisini azarlamak/paylamak, hakkında düşündüklerini açıkça söylemek.
birine müteşekkir olmak Verb
birine niyetleri hakkında kesin bilgi vermek Verb
birine niyetlerini bildirmek Verb
birine niyetlerini bildirmek Verb
birini kutsamak Verb
el sıkarak anlaşmak, mutabık kalmak.
birine vasiyetinde bir şey vermek Verb
birine vasiyetinde birşey vermek Verb
birine hayatının en zevkli anını yaşatmak Verb
birini kitaplığından yararlandırmak Verb
vasiyetnamesinde birine 200,000 dolar bırakmak Verb
(US) tahammülünü yitirmek Verb
birini otoritesi altında bulundurmak Verb
birini avuç unda tutmak Verb
kolunda birisi olmak.
arkası olmak Verb
destekleyicisi bulunmak Verb
birini emrine tabi kılmak Verb
birine akıl vermek Verb
(birisini) avucunun içine almak, bir kimse üzerinde büyük nüfuz ve kudreti olmak.
birine güvenerek saygı göstermek Verb
bir kimseyi dostları arasına katmak Verb
birini vasiyetnamesine dahil etmek Verb
birini vâris tayin etmek Verb
birini kadrosunda tutmak Verb
birini sözle paylamak Verb
birine yardımda bulunmak Verb
birine korkuyla bakmak Verb
birini mirasçı yapmak Verb
birini vâris tayin etmek Verb
birini vekil tayin etmek Verb
birini hedefi olarak tayin etmek Verb
birini vasiyetnamesine almak Verb
birini vasiyetname sine almak Verb
vasiyetnamesine birini almak Verb
birine gerçek niyetlerini başka türlü göstermek Verb
birine işine iştirak etmesini teklif etmek Verb
birine başsağlığı dilemek Verb
taziyede bulunmak Verb
birine kendi cebinden para vermek Verb
birinin masrafını kendi cep inden çekmek Verb
birinin masrafını kendi cebinden çekmek Verb
birini söylediğinin doğru olmadığına inandırmak Verb
birine ümit bağlamak.
birini bürosuna almak Verb
kolunu birinin beline dolamak.
birini (oyunda) cebinden çıkarmak Verb
birini vasiyetinde düşünmek Verb
birini otorite olarak göstermek Verb
birine el kaldırmak, dövmeye yeltenmek.
birini ailesine kabul etmek Verb
birini aileye kabul etmek Verb
birini dost saymak Verb
birini vasiyetnamesinde unutmamak Verb
birine sırlarını açmak Verb
birine açılmak Verb
birini çalıştırmak üzere yanına almak Verb
birini himayeye almak Verb
birini koruma sına almak Verb
kol kanat germek Verb
birisiyle kader birliği yapmak, kaderleri bir olmak.
birinin dostluğunu/sevgisini kazanmaya çalışmak.
çelmelemek Verb
birini (küçük) parmağında oynatmak.
birini parmağının ucunda oynatmak Verb
birini parmağında oynatmak Verb
birini göz ucuyla izlemek Verb
evini birine açmak Verb
birini kendi tarafına kazanmak Verb
birine fikrini kabul ettirmek Verb
partisine birini kazanmak Verb
parti sine birini kazanmak Verb
birisini parmağında oynatmak, ona her istediğini yaptırmak.
birinin arkasından konuşmak Verb
birinin hakkında kötü konuşmak Verb
birini oyuncu olarak seçmek Verb, Cinema
birini oyuncular arasına seçmek Verb, Cinema
birine rol vermek Verb, Cinema
birini geciktirmek Verb
birini oyalamak Verb
birinin gecikmesine neden olmak Verb
birini tutmak Verb
birini alıkoymak Verb
biriyle cinsel ilişkiye girmek istemek Verb
birini cinsel olarak arzulamak Verb
şevkinı kırmak Verb
birini hayal kırıklığına uğratmak Verb
birini yüzüstü bırakmak Verb
etek öpmek Verb
birini kurtarmak Verb
birini serbest bırakmak Verb
birini salıvermek Verb
birini tahliye etmek Verb
birini özgür bırakmak Verb
birinin üstünü aramak Noun
(US) bir kimsenin üstünü aramak Verb
biriyle yatmak Verb
biriyle cinsel ilişkide bulunmak Verb
biriyle birlikte olmak Verb
biriyle cinsel ilişkiye girmek Verb
birini yerleştirmek Verb
birini gizlice görevlendirmek Verb
birine değer vermek Verb
birini paylamak Verb
birini azarlamak Verb
tutmak Verb
birinin işten ayrılmamasını sağlamak Verb
görevlendirmek Verb
işe almak Verb
birinin çalışmaya devam etmesini sağlamak Verb
bir kimsenin üstünü aramak Verb
birinden kurtulmak Verb
birini yenmek Verb
birini mağlup etmek Verb
birini öldürmek Verb
başkası Noun
başka biri
birini yargıcın huzuruna çıkarmak Verb, Law
birini mahkemeye çıkarmak Verb, Law
birine birinin yanında rol vermek Verb, Cinema
birine birinin karşısında rol vermek Verb, Cinema
birini zorla tutmak ; birini bir şey yapmaya zorlamak .
birini birinin eline teslim etmek Verb
birini birinin ellerine bırakmak Verb
birini birine teslim etmek Verb
birini yerleştirmek Verb
birinin biri olduğunu tespit etmek Verb
birinin biri olduğunu ortaya çıkarmak Verb
birinin biri olduğunu teşhis etmek Verb
birini biriyle özdeşleştirmek Verb
.: (birisi için) ötünmek, şefaat etmek.
He interceded with the governor for me, and I was saved. To
intercede with the father for (on behalf of) the daughter.
birini biriyle tanıştırmak Verb
birini birine tanıştırmak Verb
aynı kefeye koymak Verb
aynı saymak Verb
birini biriyle buluşturmak Verb
birini birine ayarlamak Verb
biriyle biri arasında çöpçatanlık etmek Verb
birinin adından esinlenerek birini adlandırmak Verb
birine birinin adını vermek Verb
birini birine 100 dolar vermesi için ikna etmek Verb
birine birini vermek (telefonda) Verb
birine birini ayarlamak Verb
birini birine bağlamak (telefonda) Verb
birini biriyle tanıştırmak Verb
birini birine bağlamak Verb
biriyle birini görüştürmek Verb
biriyle birinin telefonda görüşmesini sağlamak Verb
telefonla birini birine bağlamak Verb
birini birine havale etmek Verb
birini birine sevk etmek Verb
birbirine düşürmek Verb
birini birine düşman etmek Verb
biriyle birinin arasını bozmak Verb
birini birinden ayırt etmek Verb
biriyle birini ayırt etmek Verb