shoulder one&

çok ağır sorumluluk taşımak, ağır sorumluluk altında olmak.
kavgaya hazır.
to have a chip on one's shoulder: kavgaya bahane aramak/öfkesinden yanına varılamamak.

He's got a chip on his shoulder today; I think he's had an argument with his wife.
sığınmak Verb
merhamet dilenmek Verb
subaylığa terfi ettirilmek Verb
kavgaya hazır olmak Verb
öfkesi burnunun ucunda olmak Verb
büyük gayret sarfetmek, (işe) dört elle sarılmak.
çalışmaya koyulmak, birisine yardıma koşmak
oğlunun borçlarını üstlenmek Verb
omuz atarak kalabalığı yarmak Verb
kendini zorlamak Verb
kuvvetine fazla güvenmek Verb