cezanın çevrilmesi
Noun, Law
hapis cezasını para cezasına çevirmek
Verb, Law
ceza hükmünün infazı
Noun, Criminal Law
hükümlü
Noun, Criminal Law
cezanın belirlenmesi
Noun, Criminal Law
hüküm devleti
Noun, International Law
(US) infaz edilmekte olan bir hapis cezasının sonunda infaz edilecek ikinci bir hapis cezası kararı
ağırlaştırılmış müebbet
Noun, Law
ağırlaştırılmış ceza
Noun, Law
cezanın ağırlaştırılması
Noun, Law
bir mahkûma iki ya da daha çok seçenek arasından kendi cezasını kendisinin seçmesini öngören hüküm
tercih hakkı veren mahkeme hükmü
değişik son cümle
Noun, Law
bir mahkeme kararını temyiz etmek
Verb
bir mahkeme hükmünün iptalini istemek
Verb
mahkeme kararıni temyiz etmek
Verb
alt dereceli bir mahkemenin kararını hafifletmek için temyize başvurma
bir cümleyi parçalara ayırmak
Verb
bir mahkeme kararının hafifletilmesi
ölüm hükmünü hapse çevirmek
Verb
cezayı hafifletmek
Verb, Law
bileşik/girişik tümce: bir ya da daha fazla yan tümcesi olan tümce. Örnek:
When the bell rings (yan tümce)
walk out (ana tümce).
Noun
tüm birleşik tümce: bir veya daha fazla, bağımsız tümcesi olan bağlı tümce.
ör.: The wind blew (1) and the rain fell (2) as he arrived (3). Burada 1 ve 2 bağımsız, 3 bağlı tümcedir.
Noun
aynı kişinin eylemlerinin birbirinden bağımsız suç oluşturması durumunda (hakiki içtima) mahkeme kararı
bir mahkeme kararının tefsiri
gözetim altına alma hükmü
hürriyeti bağlayıcı ceza
Noun, Criminal Law
cezasını tespit etmek
Verb
takdiri indirim
Noun, Law
hak edilenden daha ağır ceza
(US) yasayla saptanmış ve af yoluyla süresi azaltılamayan mahkûmiyet cezası
ağır hapis cezası
Noun, Law
türü belirlenen borç (adı ile ya da aynen belirlenmiş olmayıp , misli olarak belirlenen borç ; (US) belirsiz
süre hapis cezasını içeren mahkûmiyet kar
süresi belirsiz ve suçlunun davranışlarına bağlı olan hapis cezası.
bir cümlede sözcüklerin yerlerini değiştirmek
Verb
hapis cezası
Noun, Criminal Law
çekirdek tümce: kısa, basit, tümlersiz tümce ki bundan daha ayrıntılı tümceler yapılabilir.
Noun
mahkumiyet süresi
Noun, Law
müebbet hapis (cezası). death sentence
Noun
bir mahkûmiyeti hafifletmek
Verb
geniş tümce: bir/birkaç yan tümce uzatılmış tümce. periodic sentence
Noun
matrix ile ayni anlama gelir. ana/bağımsız tümce.
etkin tümce: ana fikri sona bırakarak dinleyicide özel bir etki uyandıran tümce.
Noun
hapis cezası
Noun, Criminal Law
protocol ile ayni anlama gelir. ilköneri: deney veya gözlem sonucunu özlü şekilde anlatan bilimsel
yasa niteliğindeki tümce.
bir cümleyi yeniden kurmak
Verb
bir mahkeme kararını hafifletmek
Verb
bir hükmün uygulanmasını erteleme
bir mahkeme kararının iptali
nokta ile birbirinden ayrılmamış (yanlışlıkla bir tümce gibi yazılmış) iki tümce.
bir ceza hükmünün çekilmesi
para ve hapis cezasını içeren mahkûmiyet
bir hapis mahkûmiyetini tecil etmek
Verb
bir mahkûmiyet kararını tecil etmek
Verb
mahkûmiyet kararını tecil etmek
Verb
(ceza kanunu) bir mahkeme kararını geçici süre durdurmak
Verb
bir mahkeme kararının ifasına ara verme
tecil olunan mahkûmiyet kararı
cezanın ertelenmesi, cezanın tecili
kısa özet, konuyu özetleyen tümce.
Adjective
mahkeme kararını temyizce geri çevirmek
Verb
bir mahkeme kararını tasdik etmek
Verb
bir hükmü tasdik etmek
Verb
hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek
Verb
bir hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek
Verb
cümle açılışları
Noun, Language-Literature
biri için gıyabında hüküm vermek
Verb
birini ölüme mahkûm etmek
Verb
şartlı tahliye kararı vermek
Verb
ölüm cezasını müebbed hapse çevirmek
Verb
ölüm hükmü giymiş olmak
Verb
birini beş yıl hapse mahkûm etmek
Verb
birini ölüme mahkûm etmek
Verb
birine ölüm cezası vermek
Verb
birine idam cezası vermek
Verb
bir aylık hapse mahkûm etmek
Verb
suçluya hüküm giydirmek
Verb
ölüm kararını bildirmek
Verb
temyiz üzerine mahkeme kararını bozmak
Verb
bir cümleden olmayan bir anlam çıkarmak
Verb
iyi hal indirimi
Noun, Law
şartlı tahliye kararını ertelemek
Verb