para ...

English Turkish Phrases

para
para, 1/40 kuruş.
para
Yugoslavyada: para, 1/100 dinar.
para
para+: benzen halkasında iki C atomu ile ayrılmış iki yer işgal eden. meta, ortho Chemistry
para-
yakın, yanındaki, yanında/beraberinde bulunan, ekli, bağlı, yapışık:
parabiosis. Prefix
para-
ötesindeki, -den ayrı. Prefix
para-
nizamsız, usule aykırı. Prefix
para-
yardımcı, tâli. Prefix
para-
para-, eşiz/çoğuz şekli.
paraformaldehyde. Prefix, Chemistry
para-
(a) görevini yapamayan, hastalıklı
: paraplegia, (b) yardımcı
: parasympathetic, (c) -e benzer.
paratyphoid. Prefix, Medicine
para-
koruyucu, önleyici, koruyan, önleyen:
parachute, parasol. Prefix
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. monetary
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

para
gelt
para
dosh
para
roll
para
shiners
para
dough
para
rhino
para
brass
para
pocket
para
cash
para
wealth
para
lolly
para
string of coconuts
para
valuta
para
dimes
para
shekels
para
to be pushed
para
lucre
para
the necessary
para
means
para
coffers
para
geets
para
net personality
para
dibs
para
bread
para
tin
para
filthy lucre
para
currency
para
face value
para
funds Noun, Banking
para
riches
para
spendolas
para
money
para
stuff
para
spondulics
para
commodity money
para
scratch
para
clink
para
dinero
para
dust
para
gold
para
jack
para
mazuma
para
moneys
para
moola
para
wampum
Turkish-English phrases from Zargan's own database

para
Alış verişte ödeme aracı olarak kullanılmak ... yazılı kâğıt veya mâden