long run

English-Turkish Translation

  1. Noun uzun vade
  2. Noun uzun dönem
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

in the short run
kısa vadede Adverb
in the short run
kısa dönemde Adverb
long-run
uzun vadeli Adjective
long-run
uzun dönemli Adjective
long-run
uzun süreli Adjective
long-run
uzun vade Adjective
long-run
uzun dönem Adjective
short run
kısa vade Noun
short run
kısa dönem Noun
short-run
kısa vadeli Adjective
short-run
kısa dönemli Adjective
short-run
kısa süreli Adjective
short-run
kısa vade Adjective
short-run
kısa dönem Adjective
have a long run
(moda) uzun sürmek Verb
have a long run
(oyun) beklendiğinden daha uzun süre sahnede kalmak Verb
have a long run
görevde kalmak Verb
in the long run
eninde sonunda, ergeç, en sonunda, nihayette, ileride, uzak gelecekte.
The system will work out fairly in the long run.
in the long run
zamanla, uzun zaman sonra, eninde sonunda.
in the long run
zamanla, en sonunda.
in the long run
uzun vadede Adverb
in the long run
uzun vadede Adverb
in the long run
uzun dönemde Adverb
pay in the long run
önünde sonunda ödemek Verb
pay in the long run
uzun vadede ödemek Verb
to be bullish in the long run
fiyatların yükselmeye devam etmesi
long run cost curve
uzun dönem maliyet eğrileri Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database