Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
barrier
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Environment-Ecology
bariyer
Noun
çit, set, korkuluk, engel, mania, geçişe engel olan nesne.
The police put up barriers to control the crowd.
Noun
engebe, arıza, doğal engel.
Deserts and high mountains have always been a barrier to the movement of people.
Noun
engel: ilerlemeyi, bir amaca ulaşmayı önleyen şey.
a trade barrier
: ticarî engel.
a barrier
DEVAMINI OKU
to success/to progress
: başarıyı/ilerlemeyi önleyen şey.
GİZLE
Noun
sınır, hudut,
mec.
duvar.
the sound barrier
: ses duvarı.
Noun
(Antarktikte) buzdağı.
+2
Noun
istihkâm, kazıklarla yapılmış set.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
show one's ticket at the barrier
kapıda biletini göstermek
Verb
trench-type wave barrier
hendek tipi dalga bariyeri
Noun, Construction
barbed-wire barrier
dikenli tel engeli
breaking of the sound barrier
ses duvarını aşma
constitutional barrier
anayasal engeller
covering barrier
örtme engeli
+24
crash barrier
kaza sonucu çarpmaya karşı sağlam parmaklık veya duvar
crush barrier
kalabalığı tutmak için yola konan engel
customs barrier
gümrük engeli
entry barrier
giriş engeli
Noun, Competition Law
heat barrier
ısıl engel: roketin ısı ile sınırlanan maksimum hızı.
Noun
language barrier
dil engeli
marriage barrier
evlilik engeli
mine barrier
mayın engeli
parcel barrier
paket postası taşıyıcısı
platform barrier
platform parmaklığı
price barrier
fiyat engeli
safety barrier
güvenlik bölmesi
Noun, Transport
sonic barrier
ses duvarı
sound barrier
ses engeli, ses duvarı.
Noun
thermal barrier
ısıl engel: roketin ısı ile sınırlanan maksimum hızı.
Noun
to break the sound barrier
ses duvarını aşma
transonic barrier
ses engeli, ses duvarı.
Noun
barrier bar
kum tümseği: denizin bir kısmını göl gibi ayıran, kıyıya paralel kum tümseği.
barrier beach
kum tümseği: denizin bir kısmını göl gibi ayıran, kıyıya paralel kum tümseği.
barrier free
bir yapının ya da alanın bedensel özürlülere ayrılan bölümü
barrier reef
(kıyıya yakın) sığ mercan kayalığı.
barrier to entry
giriş engelleri (rakiplerin belirli bir piyasaya girmelerini engelleyen etmenler
barrier to entry
giriş engeli
Noun, Competition Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder