milk

English-Turkish Translation

  1. süt.
    cow milk: inek sütü.
    condensed milk = evaporated milk: süt özü.
    dried milk:
    süt tozu.
    new milk = fresh milk: taze süt.
    skim milk: yağsız (yağı alınmış) süt.
    tinned milk: konserve süt.
    milk puddings: sütlü tatlılar (sütlâç, muhallebi vb.).
  2. bitki vb. sütü, süte benzer sıvı.
    coconut milk: Hindistan cevizi sütü.
  3. süt(ünü) sağmak.
    The farmer milked the cows.
  4. (bir kimseden para/servet/haber vb.) sızdırmak/çekmek/sağmak, yararlanmak, kötüye kullanmak.
    The minister
    was too experienced to be milked by the newspaper men (= he refused to give them any news).
  5. süt vermek.
    This cow doesn't milk very well.
  6. sağılmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

buttermilk
yayık altı suyu Noun, Food-Kitchen
buttermilk
yayık altı sütü Noun, Food-Kitchen
(food) made with milk
sütlü
a pale yellow cheese made of sheep's milk
kaşar
acidophilus milk
boyanabilen bakterili süt (tıbbî maksatlarla kullanılır). Noun
cacao with milk
sütlü kakao
coconut milk
hindistan cevizi sütü Noun, Food-Kitchen
coffee with milk
sütlü kahve
come home with the milk
bütün gece eğlenip şafak vakti eve dönmek.
He came home with the milk.
condensed milk
yoğun süt, teksif edilmiş süt, suyu uçurularak koyulaştırılmış süt. Noun
cow's milk
inek sütü Noun, Food-Kitchen
cream from milk
krema
cry over spilled/spilt milk
milk (4).
cry over spilt milk
nafile üzülmek, boş yere dövünmek, telâfisi imkânsız bir şey için gözyaşı dökmek.
It's no use crying
over the spilt milk: Telâfisi imkânsız bir şey için gözyaşı dökmek neye yarar?
dry milk
süt tozu. Noun
evaporated milk
yoğun süt: kısmen suyu uçurulmuş koyu/konsantre süt. Noun
express milk
sütünü sağmak Verb
express milk
sütünü akıtmak Verb
express milk
süt sağmak Verb, Child Care
fat free milk
yağsız süt Noun, Food-Kitchen
filled milk
katışık süt: yağı alınarak bitkisel yağ eklenmiş süt. Noun
full fat milk
tam yağlı süt Noun, Food-Kitchen
glacier milk
buzul akıntısı/suyu: buzuldan doğan bulanık (süt görünüşünde) su dereciği.
have you paid for the milk
sütün parasını ödedin mi ?
ice milk
kaymaklı dondurma.
ice milk
yağsız sütten yapılmış dundurma. Noun
ice milk
frozen custard Noun
malted milk
maltlı süt tozu. Noun
malted milk

malted ile ayni anlama gelir. maltlı süt: süt tozu ve malttan yapılmış dondurmalı içecek. Noun
nonfat milk
yağsız süt Noun, Food-Kitchen
powdered milk
süt tozu.
powered milk
süt tozu
raw milk
pastörize edilmemiş süt. Noun
rock milk
kumlu buzulsu: ince kaya parçaları taşıyan buzulsu. Noun
semi-skimmed milk
yarım yağlı süt Noun, Food-Kitchen
skim free milk
yağsız süt Noun, Food-Kitchen
skimmed milk
yağı alınmış süt
skimmed milk
yağsız süt Noun, Food-Kitchen
sterilized milk
sterilize süt
sugar of milk
süt şekeri, laktoz.
unskimmed milk
yağı alınmamış süt
whole milk
kaymaklı süt, yağı/kaymağı alınmamış süt. Noun
whole milk
tam yağlı süt Noun, Food-Kitchen
milk (an animal
sağmak Verb
milk adder
milk snake Noun
milk an enterprise
bir işletmeyi sömürmek Verb
milk and honey
bolluk, bereket, refah.
America used to be called a land of milk and honey. Noun
milk and honey
çok kolay/gayet basit şey. Noun
milk bar
sütçü/muhallebici dükkânı, süt salonu. Noun
milk bottle
süt şişesi
milk chocolate
sütlü çikolata. Noun
milk fever
süt humması: sağmal ineklerde görülen uyuşturucu ve paralize edici ateşli hastalık. Noun
milk fever
süt humması: loğusa kadınlarda görülen ateşli bir hastalık. Noun, Pathology
milk float
(Br) süt arabası Noun
milk for babes
ucuz edebiyat
milk glass
beyaz/süt renginde bardak.
opaline ile ayni anlama gelir. Noun
milk guard
süt taşırmaz Noun, Food-Kitchen
milk guard
süt taşı Noun, Food-Kitchen
milk in
sağmal, süt veren (inek vb.).
milk leg
filibit. Noun
milk of human kindness
insanın doğal şefkati
milk of magnesia
magnezyum sütü, Mg(OH)2: süt görünüşünde sulu magnezyum hidroksit. Mide asidini giderici ve müshil olarak kullanılır. Noun
milk powder
süttozu
milk powder
süt tozu
milk products
süt ürünleri Noun, Livestock
milk punch
sütlü içki: süt, alkollü içki, şeker vb. karışımı. Noun
milk round
her günkü yol
milk round
büyük şirketlerin üniversiteleri dolaşarak öğrencilerden iş arayanlara kendileriyle ilgili bilgi vermeleri
ve işe alma görüşmeleri yapmaları
Noun
milk round
düzenli ve basit görev
milk roundsman
sütçü
milk run
kolay/tehlikesiz uçuş.
The reconnaissance flight was a milk run . Noun
milk sb
birinden yararlanmak Verb
milk separator
süt santrifüjü
milk shake
dondurmalı süt: dondurma ve şurupla karıştırılıp çalkalanmış süt. Noun
milk shake
çikolatalı/şuruplu süt.
milk sickness
süt sancısı: bazı zehirli otları yiyen ineklerin sütlerini içenlerde görülen hastalık. Noun
milk snake
boz yılan
(Lampropeltis doliata, L. triangulum): KD Amerikada bulunan kurşunî esmer renkte, siyah
kenarlı kahverengi benekleri olan, kurbağa, fare vb. ile beslenen, çok defa evlere giren zehirsiz yılan.
milk adder, spotted adder ile ayni anlama gelir.
Noun
milk sugar
süt şekeri, laktoz. Noun
milk the market
spekülasyonlarla borsayı yağma etmek Verb
milk the market
borsa spekülasyonlarla borsayı yağma etmek Verb
milk the market
(borsa , US) spekülasyon dalavereleriyle piyasayı yağma etmek Verb
milk the market
piyasayı sömürmek Verb
milk the pigeon
imkânsızı mümkün kılmaya çalışmak Verb
milk the pigeon
deveye hendek atlatmak Verb
milk the till
pul kasasını yağma etmek Verb
milk thistle
boğa dikeni
(Silybum marianum).
milk thistle
devedikeni Noun, Botany
milk toast
sütlü ekmek kızartması: kızartılıp tereyağı sürülerek sıcak sütle yenilen ekmek. Noun
milk tooth
süt dişi.
milk tooth
süt dişi.
deciduous tooth ile ayni anlama gelir. Noun
milk train
sabah treni, sabahın erken saatinde işleyen banliyö treni. Noun
milk vein
süt damarı. Noun
milk vetch
sütlü bakla
(Astragalus Glycyphyllos): keçilerin sütünü artırdığına inanılan baklagillerden bir ot. Noun
milk watcher
süt taşı Noun, Food-Kitchen
milk watcher
süt taşırmaz Noun, Food-Kitchen
milk water
tatsız ve etkisiz şey veya kimse
milk water
laf
milk water
gevezelik
milk white
süt beyazı
be on a milk diet
süt rejimi yapmak Verb
blessed milk thistle
devedikeni Noun, Botany
have someone milk (an animal
sağdırmak Verb
land of milk and honey
çok verimli/bereketli ülke/arazi/toprak, bolluk/servet ülkesi. Noun
land of milk and honey
Allahın lûtfu. Noun
the milk is on the turn
süt ekşiyor
the milk of human kindness
(doğal) şefkat, merhamet, hayırhahlık, iyilikseverlik.
Directorate General of Meat and Milk Institution
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Mülk kelimesinin ... bir şekli
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.