impression

  1. Noun, Advertising gösterim
  2. Noun intiba
  3. Noun kanı
  4. Noun etki, tesir.
  5. Noun izlenim, intiba.
    What were your first impressions of İstanbul? First impressions are often misleading.
    A strong/good/bad impression.
  6. Noun iz, damga/ mühür izi, nişan, baskı izi.
    The impression of a seal on wax.
  7. Noun anı, zihinde hayal meyal kalan iz, müphem bir şekilde hatırlama.
    I still have an impression of that event of my childhood.
  8. Noun sanı, zan, tahmin.
    It is my impression that: Bana öyle geliyor ki.
    I got the impression that:
    Öyle sanıyorum ki.
    under the impression (that): sanarak, zanniyle.
    to be under the impression that: sanmak, zannetnek, tahmin etmek.
    I was under the impression that: Bana öyle geliyordu ki/öyle zannediyordum ki.
    I asked him for a job under the impression that he was the head of the firm, but he wasn't.
  9. Noun baskı, basım, tabı, basma, tabetme, nüsha, bası.
    a first impression of 6,000 copies. Five impressions
    (= reprints without resetting) of this book have been sold so far.
  10. Noun (dişçilikte) diş/çene modeli.
  11. Noun (maden işlemede) kalıp.
  12. Noun taklit, komedyenlerin başka şahısları taklidi.
  13. Noun, Psychology izlenim, uyarım, uyarma, uyarı: uyaranların duyu örgenlerimiz ve ilişkili sinirler üzerindeki etkileri
    ya da belirli bir durumun kişi üzerindeki çözümlenmemiş toplu etkisi.
reklam gösterimi Noun, Advertising
ek gösterim Noun, Advertising
ücretsiz gösterim Noun, Advertising
ilk kez yargı önüne gelen bir konu Noun, Law
emsal kararı bulunmayan, tamamen yeni özellik gösteren dava Noun, Law
canlı izlenim
kötü izlenim yaratmak Verb
kötü bir izlenim yaratmak Verb
baskı tarihleri Noun
ilk izlenim
ilk hukuki olay
ilk hukuki hadise
bir izlenim edinmek Verb
bir izlenime kapılmak Verb
kötü izlenim
izinsiz baskı
genel izlenim
izlenim vermek Verb
düşündürmek Verb
izlenim bırakmak Verb
iyi izlenim
izlenim bırakmak Verb
tadını ağız nda bırakmak Verb
izlenim bırakmak Verb
mat baskı
yeni baskı
prova baskısı
baskı denemesi
prova baskı
izlenim yönetimi Noun, Sociology
bir damganın basılışı
ilk 500 kopyalık baskı
his ssisini vermek Verb
bana öyle geliyor ki
birini etkilemek Verb
tesir etmek Verb
intiba bırakmak Verb
bana öyle geliyor ki
bir şeyin bıraktığı izi almak Verb