davet

Turkish-English Translation

  1. call
  2. party
  3. function
  4. invite
  5. Noun reception
  6. Noun invitation
  7. Noun, Religion-Faith vocation
  8. feast
  9. evocation
  10. convocation
  11. summons
  12. monition
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

borcunu ödeme daveti
default summons
düğün daveti
wedding reception
ihale daveti
call for tenders
öğle yemeği daveti
invitation to lunch
acele davet
pressing invitation
basın mensuplarına verilen davet
press reception
basın üyelerine verilen davet
press reception
düelloya davet
cartel
genel kurulu toplantıya davet
quorum call
herkese açık davet
open house
herkese açık davet
open- door invitation
herkese açık davet
open house invitation
icaba davet
invitation to treat Law
ihaleye katılmaya davet
solicitation for bids
ilk ödemeye davet
first call
ödemeye davet
call
resmi davet
stiff card
resmi emirle davet
summons
toplantıya davet
convocation
yemekli davet
dinner party
davet davet üstüne yağdırmak
to pelt someone with invitations Verb
davet edici bakış
come on
davet edildiği halde kasten mahkemeye gelmeme
presumed contumacy
davet edilmemiş
unsummoned
davet edilmiş olmak
to be up for Verb
davet etme
invitation Noun
davet etme
bid
davet etmek
to call a party Verb
davet etmek
to ask for Verb
davet etmek
to bring into Verb
davet etmek
to load in Verb
davet etmek
to cite Verb
davet etmek
to evoke Verb
davet etmek
to ask Verb
davet etmek
(court) to call a party Verb
davet etmek
to challenge Verb
davet etmek
to bid Verb
davet etmek
to invoke Verb
davet etmek
to call upon Verb
davet etmek
to invite Verb
davet kartı
invitation card
davet mektubu
letter of convocation
davet olunmamış
unbidden
davet ve önerinin gerektirdiği görevleri yerine getirme
acceptance of service
...'i düelloya davet etmek
to throw down the gauntlet to ... Verb
...'i göreve davet etmek
to urge ... to take action Verb
...'i göreve davet etmek
to ask ... to take action Verb
…i düelloya davet etmek
to throw down the gauntlet against … Verb
abone olmaya davet etmek
to solicit subscriptions Verb
açık yarışmaya davet etmek
to invite public competition Verb
bir bakanlık kurması için birini davet etmek
to invite someone to form a ministry Verb
bir gezintiye davet edilmek
to be invited to tour Verb
bir münhal yer için başvuruda bulunmaya davet etmek
to invite application for a position Verb
bir toplantıyı düzene davet etmek
to call a meeting to order Verb
birini akşam yemeğine götürmeye davet etmek
to ask out to dinner Verb
birini davet edip durmak
to snow someone with invitations Verb
birini düelloya davet etmek
to throw down the gauntlet Verb
birini düelloya davet etmek
to send someone a challenge Verb
birini eve davet etmek
to ask someone over Verb
birini eve davet etmek
to ask someone round Verb
birini içeri davet etmek
to ask someone in Verb
birini istifaya davet etmek
to call for one's resignation Verb
birini mahkemeye çıkmak üzere davet etmek
to subpoena someone to appear Verb
birini makul olmaya davet etmek
to reason with someone Verb
birini mantıklı olmaya davet etmek
to reason with someone Verb
birini müzakereye davet etmek
to call someone in on the negotiations Verb
birini öğle yemeğine davet etmek
to ask someone for lunch Verb
birini sözleşmeye bağlı kalmaya davet etmek
to summon someone to perform a contract Verb
birisini düelloya davet etmek
to call someone for a dual Verb
birisini düelloya davet etmek
to call someone for a duel Verb
düelloya davet anlamında yere atılan eldiven
gage
eleştiriyi davet etmek
to challenge criticism Verb
evde davet verme
home-entertaining
evde davet verme
home- entertaining
hesap vermeye davet edilmek
to be put on the spot Verb
hisse senet dilerini ödemeye davet etmek
to recall shares Verb
hisse senetlerini ödemeye davet etmek
to recall shares Verb
hisse senetlerini taahhüt edecek şahıslar davet etmek
to invite subscription for shares Verb
içeriye davet etmek
to ask someone in Verb
ihaleye davet etmek
to send out an invitation to tender Verb
ihaleye davet etmek
to invite bids Verb
istifaya davet etmek
to call for resignation Verb
istikraza talip davet etmek
to invite subscriptions for a loan Verb
Komisyonu ....(yapmaya, etmeye) davet eder
hereby invites the Commission to ...
konu dışına çıkan birini sadede davet etmek
to call to order Verb
mahkemeye davet etmek
to subpoena Verb
makul olmaya davet edilmesi olanaksız
unamenable to reason
meclisi toplantıya davet etmek
to summon parliament Verb
parlamento yu toplantıya davet etmek
to summon parliament Verb
resmi davet üzerine çağrılan makama gitmek
to answer a summons Verb
ricayla davet etmek
to solicit Verb
satın almaya davet etmek
to be an invitation to buy Verb
sözleri duyanları işittiklerini gizli tutmaya davet etmek
to pledge one's hearers to secrecy Verb
sükûnete davet etmek
to call for calm Verb
şüpheyi davet eden bir iddia
closed-end question
toplantıya davet bildirisi
notice of a meeting
toplantıya davet etmek
to convoke Verb
uçuş için yolcuları uçağa davet etmek
to call a flight Verb
yemeğe davet edilmiş
asked out for dinner
yemeğe davet etmek
to dine Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çağırma, gelmesini isteme, çağrı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.