activity

English-Turkish Translation

  1. Noun etkinlik
  2. Noun faaliyet, çalışma, çalışkanlık, hamaratlık.
    social activities: sosyal faaliyetler.
    man of activity: hamarat adam.
  3. Noun çeviklik, enerji.
  4. Noun eylem.
  5. Noun hareket.
  6. Noun etkinlik.
  7. Noun canlılık.
  8. Noun, Physics (a) etkinlik: bir ışımetkin maddenin zaman biriminde ayrışan atom sayısı; birimi:
    curie, (b) ışımetkinlik, radyoaktivite.
  9. Noun (yanardağ) püskürtme, indifa.
  10. Noun teşkilâtın bir ünitesi veya onun görevi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

suspicious activity report (SAR)
şüpheli işlem bildirimi Noun, Banking
account activity
hesap hareketi Noun, Accounting
account activity
hesap hareketleri Noun, Accounting
air activity
hava faaliyeti
banking activity
bankacılık faaliyeti
base activity
bölgesel ihracat üretimi
branch activity
şube faaliyeti
branch of activity
faaliyet dalı
building activity
inşaat faaliyeti
burst of activity
hareketlenme Noun
burst of activity
canlanma Noun
burst of activity
hızlanma Noun
burst of activity
etkinlikte artış Noun
business activity
iş faaliyeti
buying activity
satın alma faaliyeti
capital expenditure (s) activity
sermaye harcama faaliyeti
categories of economic activity
ekonomik faaliyet kategorileri Noun
commercial activity
ticari faaliyet Noun, Economics
construction activity
yapı faaliyeti
construction activity
inşaat faaliyeti
creative activity
yaratıcı faaliyet
decline in economic activity
ekonomik faaliyette düşme
diplomatic activity
diplomatik faaliyet
domestic activity
dahili konjonktür
downtrend in economic activity
konjonktürün düşme eğilimi
economic activity
ekonomik faaliyet
economic activity
ekonomik etkinlik
economic activity
iktisadi faaliyet
engage in an activity
bir faaliyete girişmek Verb
entrepreneurial activity
girişimcilik faaliyeti
entrepreneurial activity
girişimcilik etkinliği
espionage activity
casusluk faaliyeti
exploration activity
keşif faaliyeti
field of activity
faaliyet konusu Noun, Management
field of activity
çalışma alanı Noun
field of activity
faaliyet alanı Noun, Management
field of activity
faaliyet sahası Noun, Management
field of activity
çalışma konusu Noun, Management
field of business activity
iş faaliyet alanı
file activity
kütük işlekliği
file activity
dosya hareketliliği
file activity
kütük (dosya) hareketliliği
finance activity
mali faaliyetler
flying activity
uçuş faaliyeti
fraudulent activity
dolandırıcılık fiili
free activity
çalışma serbestliği
free activity
çalışma hürriyeti
fringe activity
yan faaliyet
governmental activity
hükümet faaliyeti
hum with activity
karınca gibi çalışmak Verb
impede free activity
çalışma serbestliğini engellemek Verb
impediment of free activity
çalışma hürriyetinıkısıtlamak Verb
impediment to free activity
çalışma serbestliğini engellemek Verb
impediment to free activity
çalışma serbestliğini engelleme
in full activity
tam faaliyet halinde
index of general business activity
konjonktür endeksi
industrial activity
sanayii faaliyeti
industrial activity
sanayi faaliyeti
informational activity
bilgi verme
intelligence activity
casusluk işleri Noun
issuing activity
emisyon faaliyeti
level of activity
faaliyet seviyesi; iş hacmi
level of economic activity
ekonomik etkinlik düzeyi
limited sphere of activity
sınırlı etkinlik alanı
line activity
prosedür bir daldaki etkinlik
line of activity
faaliyet konusu
literary activity
yazınsal uğraş
literary activity
edebi faaliyet
main seat of activity
merkez büro
manifest great activity
büyük faaliyet göstermek Verb
manufacturing activity
üretim faaliyeti
marketing activity
pazarlama faaliyeti
mental activity
zihin faaliyeti
merger activity
birleşme faaliyeti
merger activity
birleşme birleşim faaliyeti
mob activity
gangster faaliyeti
optical activity
ışıksal etkenlik: bazı maddelerin veya çözeltilerinin ucaylı ışığın titreşim düzlemini döndürmesi.
pace of business activity
ticari faaliyetin hızı
period of decline in economic activity
ekonomik faaliyette yavaşlama dönemi
planning activity
planlama faaliyeti
political activity
politik faaliyet
prepurchase activity
satış öncesi faaliyeti
prepurchase activity
müşterinin tanıtım çalışmalarına en açık ve bunların farkında olduğu dönem
principal activity
esas uğraş
production activity
üretim faaliyeti
productive activity
üretim faaliyeti
professional activity
mesleki faaliyet
promotional activity
(US) promosyon faaliyeti
promotional activity
promosyon faaliyeti
repair activity
onarım faaliyeti
repair activity
tamir faaliyeti
representational activity
temsilcilik faaliyeti
research activity
araştırma faaliyeti
revive economic activity
ekonomik faaliyeti canlandırmak Verb
sales activity
satış faaliyeti
saving activity
tasarruf faaliyeti
sexual activity
cinsel aktivite Noun, Sexuality
show activity
faaliyet göstermek Verb
slowdown in economic activity
ekonomik faaliyette yavaşlama
sphere of activity
faaliyet sahası Noun
sphere of activity
faaliyet alanı Noun, Management
spur auction activity
açık artırmayı canlandırmak Verb
staff activity
kurmay faaliyeti
stimulate business activity
iş faaliyetini canlandırmak Verb
stimulate investment activity
yatırım faaliyetlerini teşvik etmek Verb
strike activity
grev faaliyeti
subsidiary activity
yan faaliyet
subversive activity
yıkıcı faaliyet
trading activity
ticari faaliyet
training activity
eğitim faaliyeti
union activity
sendika faaliyeti
up in business activity
konjonktürün yükselmesi
upstream activity
bu tür çalışmalara iki örnek
upstream activity
herhangi bir endüstrideki araştırma ve geliştirme ve petrol endüstrisindeki petrol arama çalışmalarıdır
upstream activity
bir endüstri ya da şirketin içindeki temel imalat ve pazarlamanın ötesine geçen çalışma
upstream activity
akıntıya karşı çalışma
weakening of economic activity
ekonomik faaliyetin zayıflaması
welfare activity
sosyal yardım faaliyeti
activity account
bir faaliyet nezaretçisinin sorumluluğu ve kontrolü altında yapılan işlemleri içeren bir gelir veya masraf
hesabı (bu işlemler içine genel işletme mas
activity account
faaliyet hesabı
activity accounting
sorumluluk muhasebesi Noun
activity accounting
teşkilattaki bütün sorumluluk merkezlerinin sorumluluklarına ait gelir ve giderlerini karşılaştırıp başarılarını
gösteren muhasebe sistemi
activity counter
işleklik sayacı Information Technology
activity on the stock exchange (s
borsa faaliyetleri Noun
activity rate
çalışma oranı
activity rate
çalışma oranı (fiilen çalışma veya iş arayan durumdaki nüfusun çalışabilecek , eli ayağı tutan belli bir yaştakilere oranı
activity rate
faaliyet oranı
activity ratio
fiili kapasite kullanımının normal kapasiteye oranı
activity ratio
kapasite kullanım oranı
activity ratio
işleklik oranı Information Technology
activity sampling
belirli bir faaliyetin tekrarlanma oranını tahmin etmek amacıyla uygulanan gözlem tekniği
activity sampling
faaliyet örneklemesi
be incidental to the normal activity of a business
bir işin normal seyri gereği olmak Verb
incidental to the normal activity of a business
bir işin normal faaliyeti dahilinde
intellectual activity of a country
bir memleketin kültürel etkinlikleri Noun
service and activity charges
banka harçları Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database