suçunu açıkça itiraf etmek
Verb
imtiyaz için başvurmak
Verb
hükümetçe tanınan imtiyaz
daha sonra mağaza perakendecilerin yaptıkları satışlardan bir yüzde alır
kârlılıklarını korumak amacıyla bazı büyük mağazalar kendi satışları için bazı perakendecilere mağazanın
bir bölümünü tahsis edebilirler
maden ocağı işletme imtiyazı
(US) imtiyaz şartlarını yerine getirdiğini kanıtlamak
Verb
iş yerlerini işsizliğin yüksek olduğu bölgelere taşımaya özendirmek amacıyla hükümetçe bunlara tanınan vergi indirimi
vergi indirimi
Noun, Taxation-Customs
bir imtiyazın şartları
Noun
bir imtiyazı geri almak
Verb
imtiyazı elde tutmak
Verb
bir imtiyazı elde tutmak
Verb
imtiyaz sözleşmesi
Noun, Law
bir fuarda yiyecek içecek satma yeri gibi ayrılan yer
imtiyaz sözleşmesi
Noun, Environment-Ecology
araziyi imtiyazlı olarak verme
bir panayır alanında vb verilen stand
kamu hizmeti imtiyaz sözleşmeleri
Noun
kamu hizmeti imtiyaz anlaşmaları
Noun