capital

  1. Noun, Economics sermaye
  2. başkent, başsehir, devlet/hükümet merkezi, payitaht.
  3. büyük harf, majüskül.
  4. anamal, sermaye, kapital.
    funded capital: yatırılan sermaye.
    nominal capital: kayıtlı sermaye.

    paid-up capital: ödenmiş sermaye.
    working capital: işletme sermayesi, döner sermaye.
    to make capital of something: bir şeyden kazanç/çıkar sağlamak.
  5. (a) bütün borçlar çıktıktan sonra kalan para ve mallar tutarı, (b) yatırım sermayesi, bir işe yatırılan sermaye.
  6. (grup/ sınıf olarak) kapitalistler.
  7. ana, temel, çok önemli, bellibaşlı, son derece.
    capital idea: ana/temel fikir.
    It is of capital
    importance: Son derece önemlidir.
  8. baş.
  9. mükemmel, kusursuz.
    a capital fellow.
  10. büyük.
    capital letter: büyük harf.
  11. ölüm, idam.
    capital punishment: ölüm/idam cezası.
  12. cezası ölüm/idam olan.
    a capital crime: cezası idam olan cinayet.
  13. Architecture sütun başlığı.
sermaye kontrolleri Noun, Economics
finansal kiralama Noun, Banking
leasing Noun, Banking
sermaye piyasaları aracı kurumu Noun, Banking
sermayesini muhtelif alanlara yatırmak Verb
sermayesini harcamak Verb
cepten yemek
sermayeyi yiyip bitirmek Verb
sermayesini küçültmek Verb
sermayenin azalması
bütün sermayesini teçhizata yatırmak Verb
sermaye yapısını güçlendirmek Verb, Banking
emek-sermaye çelişkisi Noun, Economics
sermayeden yemek
sermayesi ile yaşamak Verb
ana paraya dokunmadan faiziyle geçinmek Verb
sermayesinin getirdiği faiz ile yaşamak Verb
sermayeden yemek Verb
sermayeden yemek Verb
sermaye payını geri çekmek Verb
resülmal
ek sermaye
tarımsal sermaye
bol para
arsa emlak gibi sermaye
ortalama sermaye
ödünç alınan sermaye
kısmen ödenmiş sermaye payı
nakit karşılığı hisse ihracı
şirket sermayesi
sabit sermaye
ortaklarca oluşturulan sermaye
şirket sermayesi
(US) işletme sermayesi
ölü sermaye (verimli olmayan
belirlenen sermaye
isteğe göre kullanılabilecek sermaye
ekonomik sermaye Noun, Banking
işletilen sermaye
hayali sermaye
dış ülkelerdeki sermaye
rezerv
dondurulmuş veya kullanılmayan sermaye
sermaye tedarik etmek Verb
âtıl sermaye (üretimde herhangi bir katkıda bulunmayan , gelir getirici faaliyette kullanılmayan sermaye
sermayeyi sabit hale getirmek Verb
sanayii sermayesi
(Br) ihraç edilmiş sermaye (hisse payı halinde çıkarılan toplam sermaye
ihraç edilen hisse senetli sermaye
sermayesi yetmemek Verb
kanuni öz sermaye
tedavüldeki sermaye
tahvil karşılığı sağlanan borç sermaye
ödünç alınabilir sermaye
(Br) bağlanmış sermaye
kullanılmayan sermaye
nakit sermaye
likit mal varlığı
doğal sermaye (üretimin bir faktörü olarak kullanılan arazi
nominal sermaye
işletme sermayesi Noun, Accounting
(US) ana sermaye
uzun vadeli yatırım sermayesi
fiziksel sermaye
tercihli sermaye payı
mali bir dönem sonundaki sahiplik
özel sermaye
üretim sermayesi
sermaye tedarik etmek Verb
ayni sermaye
azaltılan sermaye
sermaye fazlalığı
yüksek faiz oranlarıyla yabancı memleketlerden çağrılan ya da politik sorunlar olduğunda sağlam bir yer bulmak için getirilen para
yedek sermaye
yeni bir şirket kurulmadan önce araştırma ve geliştirme masrafları için gerekli olan başlangıç sermayesi
sermaye Noun
azalan sermaye
sosyal sermaye
beyan edilen sermaye
deklare edilen sermaye
hisse senetli sermaye
ödenmiş sermaye
taahhüt edilen sermaye
şirketin nakit karşılığı ihraç edilen sermayesi
bir örgütün fonlarının harcanmış olup geriye alınamayacak bölümü
maddi sermaye
bağlanmış sermaye
sermaye benzeri kredi Noun, Banking
katkı sermaye Noun, Banking
bir ticarethanenin sabit ve cari aktiflerinin birleşik değeri
sermayeyi taahhüt etmek Verb
şirketin ihraç yetkisi olup piyasaya sürülmemiş sermaye payı
henüz ödenmemiş sermaye
gerçekleşmemiş sermaye kazancı
risk sermayesi
ücret sermayesi
sermaye muhasebesi Noun
faiz eklenmesiyle sermaye değerindeki artış
sermaye birikmesi
sermaye yeterliliği Noun, Banking
sermaye ayarlaması
sermaye yardımı
sermaye muafiyeti
(Br) sermaye aktif değerinin artması
sermaye malları Noun
sermaye yardımı
sermaye kazancı
bedelsiz dağıtılan hisse
(Br) hisse senedi biçiminde kâr payı
hisse senedinden elde edilen temettü
sermaye bütçelenmesi
yatırım planlanması
yatırım bütçesi
sermaye gelişimi
bir işe yatırılmış paraların faizini ve itfasını karşılamak için gerekli tutarlar Noun
sermaye hasılat oranı
sermaye sabitesi
sermaye muhafazası
sermaye yapısı
sermaye iştiraki
nakit veya başka bir servetle sermayeye katılma
sermaye maliyeti
sermaye azaltımı
sermaye yoğunluğunun artması
yatırılmış sermaye
emisyon vergisi
kullanılan sermaye
sermaye teçhizatı
sabit varlık için yapılan harcamalar Noun
büyük kusur
temel hata
sermaye kaçması (kötü ekonomik ya da politik koşullara karşı önlem olarak bir ülkenin bir diğerine büyük
miktarda para transfer etmesi
sermaye kaçışı
sermaye akışı
sermaye tahminleri Noun
belli bir dönemde esas sermayeye yapılan ek
sermaye teşekkülü
büyük başarı
proje yardımı (yeni bir yol aydınlatması gibi tasdik edilmiş projeler için hükümetçe yerel idareye verilen mali yardım
para yardımı
sermaye ithali
sermaye artışı
sermaye artırımı Noun, Accounting
sermaye tazminatı
bir memlekete dışardan sermaye girişi
sermaye yoğun
sermaye-yoğun
sermaye eğilimi
bedelsiz hisse senedi (birikmiş kâr ve ihtiyatların hisse senetlerine çevrilmesiyle çıkarılan ve şirketin
mevcut hissedarlarına şirketteki payları ile
ülkelerarası sermaye transferi
sermaye hareketleri Noun
sermaye hareketi
cezası ölüm olan suç
cinayet suçu
sermaye sahibi
sermayesi az
sermaye üretimi
sermaye tedarik eden
sermaye tedarik etme
(US) sermaye değerlendirme
sermaye kısıtlaması (sermaye yatırımı için ayrılan tahsisatın tahdidi
sermaye açığını kapatma
sermaye amortismanı
sermaye indirimi
şirketin sermayesini temsil eden ve ancak şirketin tasfiyesinde hissedarlara ödenecek olan ticari kârlar
sermaye yedekleri Noun, Accounting
sermaye kaynakları (normalde masrafları karşılamak için kullanılmayan bina ve arsa gibi sabit ve sürekli nitelikteki kaynaklar Noun
sermaye iradı
sermaye doygunluğu
ölüm cezası
sermayesi kıt
sermaye kıtlığı
esas sermaye
sermaye yapısı (işletmenin uzun vadeli borçlarıyla öz sermayesinin durumu
öz sermaye toplamı (işletmenin sermaye ve dağıtılmamış kârları Noun
öz sermaye toplamı
sermaye üstesi (çıkarılan hisse senetlerinin itibari değerlerinden fazla fiyata satılması sonucunda elde edilen fark
büyük ölçüde sermaye muamelesi
sermaye değeri (yılda belirli miktarda getirisi olan bir sermaye kalemini satın alabilmek için gerekli miktar
bir sermaye malının maliyeti
sermaye değeri (sabit varlıklara yapılan yatırım değeri
sermaye girişimi
sermayenin azalması