Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
brother
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
erkek kardeş
Noun
(erkek) kardeş, birader.
Ali has a brother. Ali and Erol are brothers. Ali is Erol's brother. You've
been like brother to me.
older brother
: ağabey.
brother-in arms
: silah arkadaşı.
Noun
half brother
ile ayni anlama gelir. üvey kardeş.
Noun
ihvan, meslekdaş, bir cemiyet/örgüt/ırk vb. üyesi.
a brother doctor
: bir doktor meslekdaş.
Noun
dinî bir kuruluşa mensup papaz.
Noun
arkadaş! kardeşim!
brother, can you spare a dime?
Allah rızası için on kuruş sadaka ver.
Exclamation
be birader! be kardeşim! aman be! aman be birader! (bıkkınlık, öfke, nefret, başkalarının cür'eti karşısında
hayret ve şaşkınlık ifadesi için söylenir).
Noun
kardeşçe davranmak, kardeş gibi muamele etmek, kardeş muamelesi yapmak, kardeş yerine koymak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
(bektashi order) brother
can
being a brother
kardeşlik
big brother
ağabey, büyük kardeş.
Noun
big brother
yardıma muhtaç bir çocuğu koruyup yetiştiren kimse.
Noun
big brother
totaliter yönetimin başı/sözcüsü.
Noun
big brother
totaliter devlette iktidarı elde tutan grup.
Noun
blood brother
kardeş, birader.
Noun
blood brother
yakın/samimî arkadaş.
Noun
blood brother
birbirinden ayrılmayan iki şey/koşul/durumdan biri, bir şeyin zarurî sonucu.
Humility is often the
blood brother of incompetence: Beceriksizliğin sonu ekseriya mahcubiyettir.
Noun
blood brother
kankardeşi.
Noun
elder brother
abi
elder brother
ağabey
foster brother
süt kardeşi.
full (blood) brother
ana baba bir erkek kardeş
full brother
öz kardeş.
Noun
half brother
brother
ile ayni anlama gelir. üvey kardeş.
lay brother
din hademesi: kendini bir dine adayarak dinsel kurumlarda (mutfak/bahçe işlerinde) çalışan kimse. Kadın
ise:
lay sister, laywoman.
Noun
mother's brother
dayı
my elder brother
ağabey im
own brother
öz kardeşi
state of being an elder brother
ağabeylik
step brother
üvey kardeş
uterine brother
ana tarafından kardeş
whole brother
öz kardeş
brother and sister forever and hereafter
ahretlik
brother by adoption
ahretlik
brother's wife
yenge
adopted brother or sister
kardeşlik
cousin (father's brother's daughter)
amcakızı
Noun
cousin (father's brother's son)
amcaoğlu
Noun
cousin (mother's brother's daughter)
dayıkızı
Noun
cousin (mother's brother's son)
dayıoğlu
Noun
half brother on the father's side
baba tarafından kardeş
half brother on the mother's side
ana tarafından kardeş
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.