begin

  1. Verb başlamak, (bir işte) ilk adımı atmak.
    to begin at the beginning: baştan başlamak.
    to begin
    to work/laugh/cry: çalışmaya/gülmeye/ağlamaya başlamak.
    to begin with: ilkönce, evvelâ, herşeyden önce, evvelemirde.
    to begin again: tekrarlamak, tekrar başlamak.
    Well begun is half done
    a.s. İyi başlanan iş yarı yarıya yapılmış sayılır.
  2. Verb zuhur etmek, çıkmak, meydana gelmek/getirmek, vücut bulmak, açmak.
  3. Verb başlatmak.
  4. Verb önayak olmak, ihdas etmek.
cezasını çekmeye başlamak Verb
bir dava açıldığı zaman ilk konuşma hakkı
bir kampanyayı başlatmak Verb
kovuşturma açmak Verb
satırbaşı yapmak Verb
satır başı yapmak Verb
satır başı yapmak Verb
baştan başlamak Verb
yanlış tarafından işe başlamak Verb
kampanyayı başlatmak Verb
savaş açmak Verb
işletmeye başlamak Verb
emekli aylığı almaya başlamak Verb
emekli aylığı almaya başlamak Verb
meslek hayatına başlamak Verb
salaklaşmak Verb
taarruza geçmek Verb
soğuklaşmak Verb
sertlenmek sertleşmek Verb
tutuşmak Verb
faaliyete geçmek Verb
filizlenmek Verb
kıllanmak Verb
savaş açmak Verb
ikrah getirmek Verb
düzelmek Verb
umutlanmak Verb
atıştırmak Verb
kesenin ağzını açmak Verb
davaya ilkin tanık dinlemekle başlamak Verb
(işe) ters tarafından başlamak.
sıralamak Verb
ayaklanmak Verb
ak düşmek Verb
Öncelikle şunu söyleyeyim ki, ...
evvela