bakış

Turkish-English Translation

  1. look
  2. aspect
  3. glance
  4. overlook
  5. gaze
  6. regard
  7. blink
  8. eye
  9. cast
  10. sight
  11. prospect
  12. view
  13. dekko
  14. gander
  15. eyebeam
  16. eyewink
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açık ağızla bakış
gape
anlamlı bakış
knowing glance
aşk ya da şehvet dolu bakış
ogle
ayrıntılara dikkat etmeden genel bakış
bird's eye view
boş bakış
vacant stare
çabuk bakış
shufti shufty
dalgın bakış
distant look
davet edici bakış
come on
eleştirici ya da onaylamayıcı bakış
old- fashioned look
geçmişe bakış
retrospect
geleceğe bakış
future outlook Noun
genel bakış
general survey
geriye bakış
retrospective view
geriye bakış
retroversion
geriye doğru bakış
retrospective view
hiddetli bakış
frown
işlere genel bakış
business round up
jeopolitik bakış
geopolitical stance
kaçamak bakış
peep
kaçamak bakış
transient glance
keskin ve düşmanca bakış
glare
kısa bir bakış
glimpse
korkunç bir bakış
murderous look Noun
maziye bakış
retrospection
milliyetçi bakış
nationalist perspective Noun, Politics-Intl. Relations
öfkeli bakış
glower
öldürücü bakış
killing glance
siyasal duruma genel bakış
political survey
şüpheci bir bakış
an incredulous look Noun
tehditkâr bakış
scowl
uzaktan bakış
distant view
yan bakış
side glance
yan yan bakış
leer
yaşama bakış
outlook on life
bakış açısı
point of view
bakış açısı
angle of view
bakış açısı
perspective
bakış açısı
viewpoint Information Technology
bakış açısı
view point
bakış açısı
viewpoint Noun
bakış açısı
point of view Noun
bakış açısı , görüş noktası
point of view Noun
bakış atmak
to cast a glance Verb
bakış atmak
to blink Verb
bakış fırlatmak
to cast a look Verb
bakış fırlatmak
to cast a glance Verb
bakış hareketi (seyreden ya da okuyan kişinin göz hareketi
gaze motion
bakış noktası
standpoint Noun
bakış noktası
point of view Noun
bakış noktası
opinion Noun
bir başkasının bakış açısıyla
through someone else's eyes
birine bir bakış atmak
to cast someone a look Verb
birine bir bakış atmak
to cast someone a glance Verb
birine bir bakış fırlatmak
to cast someone a look Verb
birine bir bakış fırlatmak
to cast someone a glance Verb
birine kısa bir bakış fırlatmak
to have a squint at sth Verb
birine soru sorar gibi bakış fırlatmak
to make a query to sb Verb
Bu da bir bakış açısı.
That's one way to look at it.
ona davetkâr bir bakış fırlattı
he gave her a comehither look
vergiye bakış açısı
tax angle
yatırım bakış açıları
investment angles Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bakma tarzı, bakma biçimi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.