Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
atone
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
atone for
: kefaret vermek, (suç, kabahat, günah vb.'ni) affettirecek harekette bulunmak.
to
atone for one's sins: günahlarının kefaretini ödemek.
Verb
cezasını çekmek, kefaretini ödemek.
Verb
telâfi etmek, gönlünü almak, tarziye vermek.
to atone one's failings
: başarısızlığını telâfi etmek.
He tried to atone for his rudeness by sending her some flowers
: Ona çiçek göndererek gönlünü aldı.
Verb
uzlaş(tır)mak, anlaş(tır)mak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
atone for a crime
bir suçu affettirecek harekette bulunmak
Verb
atone two persons
iki şahsı uzlaştırmak
Verb
atone with sb
biriyle barışmak
Verb
apology offered to atone for sth
tarziye
at one
birlikte, bir bütün halinde, birlik ve âhenk içinde, anlaşmış, uyuşmuş, aynı fikirde.
The two judges
were at one about the winners.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.