1. (a) kusmak, (b) acele kurmak/bina etmek, (c) hatasını yüzüne vurmak, kusur bulmak, eleştirmek, tenkit
    etmek.
    He threw up her mistakes to her until she couldn't stand it any longer. (d) atmak, fırlatmak, (e) vazgeçmek, (f) istifa etmek.
oyunu bırakmak Fiil
kusmak, istifrağ etmek.
ümitsizce bırakmak.
yenilgiyi kabul etmek, pes demek.
işini bırakmak, istifa etmek.
işi bırakmak Fiil
işten ayrılmak Fiil
işten ayrılmak, işi bırakmak/terketmek.
pencere açmak.
(boksta) yenildiğini kabul etmek, pes demek.
ötmek Fiil
meydan okumak, mücadeleyi kabul etmek.