straight forward

doğru, dosdoğru, dolambaçsız, dönemeçsiz.
to give a straightforward answer to a question: bir DEVAMINI OKU
soruya doğru/dolambaçsız cevap vermek. GİZLE
dürüst, açık sözlü, hilesiz, dobra dobra.
He is a straightforward man.
(anlamca) açık, vazıh, kolay anlaşılır.
a straightforward explanation.
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun