funny

matrak (argo)
Sıfat gülünç, tuhaf, komik.
a funny remark. a funny person/story.
Sıfat eğlenceli, eğlendirici.
Sıfat güldürücü, mizahî, nükteli, nüktedan.
He was always trying to be funny.
He's a very funny man: Çok nüktedandır.
Sıfat garip, acayip.
a funny idea. The meat tastes funny.
There's something funny about this affair: DEVAMINI OKU
Bu işte bir acayiplik var.
That's funny; I thought I left my wallet right here. GİZLE
Sıfat küstah, utanmaz, arsız, hayasız. +4
Sıfat aldatıcı, şüpheli, şüphe uyandırıcı.
He won't stand for any funny stuff.
Sıfat rahatsız, huzursuz, âdetâ hasta.
He went home because his stomach was feeling funny.
Sıfat hafifçe aklını kaçırmış, aklını oynatmış.
He went rather funny after the death of his only son.

feel funny

(kendinde) bir tuhaflık/acayiplik/anormallik hissetmek.
My head feels funny; may I lie down?

funny bone

dirsek ucu, dirsek kemiğinin hassas noktası, dirsekte bir şeye çarpınca kolun karıncalanmasına sebep olan sinirin geçtiği yer.

funny book

güldürü/mizah kitabı.

funny business

(a) çapraşık iş, (b) dalavere, hile, dubara, aldatma.

funny farm

tımarhane, akıl hastanesi.

funny haha

güldürücü, eğlenceli, komik.

funny man

(tiyatro) soytarı

funny money

(a) kalp para, (b) kaynağı gizli, maksadı şüpheli para (özellikle siyasî maksatlara tahsis edilen yolsuzluğa DEVAMINI OKU

funny old

maskara.
Look at that funny old dog! Şu köpeğin maskaralığına bak.

funny paper

funnies.

funny peculiar

acayip, garip.
“It's a funny book.” “Do you mean funny haha or funny peculiar?”

get funny with

(a) küstahlık/arsızlık/saygısızlık yapmak.
Don't get funny with me! (b) aldatmaya kalkışmak.

say or do funny or ridiculous things

tuhaflık etmek Fiil

too funny for words

çok güldürücü

What's funny?

Hiç komik değil.

What's funny?

Ne gülüyorsun?

You sound funny.

Sesin bir tuhaf geliyor.

Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

İngilizce-Türkçe