-
İsim ayak izi, ayak sesi.
Her footsteps were clearly marked in the snow. He heard soft footsteps coming up the stairs.
-
İsim adım (uzunluğu).
The servant walked 2 or 3 footsteps behind his master.
-
İsim adım (atma), ayak (basma).
-
İsim basamak.
-
İsim iz, yol, ilke, davranış, gidiş.
to follow in someone's footsteps: birinin izinden/yolundan gitmek, onu kendine örnek almak.