Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. extension ile ayni anlama gelir. kaplam, kapsam, şümul. (bkz: intension ) (5).
  2. İsim alan, saha, büyüklük, mesaha, genişlik, vüs'at.
    the extent of his lands. I was surprised at the extent
    of scientist's knowledge.
  3. İsim boy, uzunluk.
    Railways carry people and goods through the whole extent of the country.
  4. İsim derece, mertebe, çap.
    to some extent = to certain extent: bir dereceye kadar.
    I agree with
    what you say to some extent.
    to such an extent that: o derecede ki, öyle ki, öylesine.
    The temperature rose to such an extent that the firemen had to leave the burning building.
    to a great/large extent: geniş ölçüde, büyük çapta.
    to the full extent of his power: elinden geldiği/gücü yettiği kadar.
  5. İsim, Hukuk müsadere emri: alacaklıya borçlunun arazisini (geçici veya sürekli) verme emri.
  6. İsim, Hukuk (a)
    writ of extent ile ayni anlama gelir. haciz emri: hükümete olan borcun ödenmesi için arazi
    ve malların müsadere ve haczine hükmeden emir, (b) müsadere, elkoyma.
  7. İsim (araziye vb.) değer biçme, kıymet takdiri.
  8. İsim, Mantık kaplam, kapsam, şümul.
  9. İsim, Felsefe uzam, hayyiz: yer kaplama, algılanan cisimsel nesnelerin temel özelliği, uzayın bir bölümünü dolduran cisimlerin niteliği.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be liable to the extent of one's property
ancak mal varlığından sorumlu tutulmak Fiil
extent one's protection to a young author
genç bir yazarı koruması altına almak Fiil
immediate extent
hemen konulan haciz
limited in extent
mevzii
responsible to a limited extent
sınırlı bir şekilde sorumlu
to a certain extent
bir dereceye kadar
to a certain extent
belli bir derecede
to a certain extent
belli bir derecede , bir dereye kadar
to a considerable extent
büyük çapta Zarf
to a great extent
büyük çapta
to a large extent
büyük çapta Zarf
to a large extent
büyük ölçüde Zarf
to a reasonable extent
makul düzeyde
to any extent
her çapta
to any extent
her vüsatte
to some extent
oldukça
to some extent
bir dereceye kadar
to the full extent
tam manasıyla
to the fullest extent
en geniş anlamda Zarf
up to a certain extent
bir dereceye kadar
writ of extent
haciz emri.
extent ile ayni anlama gelir. İsim
extent in aid
alacak haczi
extent of a charge
bir ithamın şümulü
extent of credit
kredinin büyüklüğü
extent of damage
hasarın derecesi
extent of duty
görevin kapsamı
extent of liability
sorumluluğun derecesi
extent of loss
zarar ziyanın büyüklüğü
extent of power of attorney
vekâletnamenin şümulü
extent of taxation relief
vergi muafiyetinin derecesi İsim
extent of the protection
koruma kapsamı
extent of warranty
teminatın kapsamı
assess (the extent of) a loss
zarar ziyanın miktarını tespit etmek Fiil
inspect the extent of a damage
bir hasarın derecesini incelemek Fiil
to consider someone trustworthy to the extent of
birine ...'e kadar güvenilir
to such an extent that …
o kadar ki … İsim
to such extent that …
o kadar ki … İsim
to the extent ...
... olduğu ölçüde Zarf, Hukuk
to the extent ...
sadece ... halinde Zarf, Hukuk
to the extent possible
mümkün olduğunca Zarf
to the extent possible
mümkün olduğu kadar Zarf
to the extent possible
mümkün olabildiğince Zarf
to the extent possible
mümkün olabildiği kadar Zarf
to the extent possible
mümkün mertebe Zarf
to the extent that ...
eğer ... olursa Hukuk
to the extent that ...
... olduğu kadarıyla sınırlı olmak üzere Hukuk
vast extent of ground
pek geniş bir alan
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.