transit

English-Turkish Translation

  1. geçiş, geçme, mürur, transit.
    in transit: transit olarak.
  2. taşıma, taşıt, şehirlerde yolcu taşıma sistemi.
  3. değişme, değişiklik, intikal, bir halden ötekine geçiş.
  4. Astronomy geçiş: (a) gökcisminin bir yerin boylam düzleminden ya da gökgözlerin görüş alanından geçmesi, (b) bir
    gök cisminin güneşle dünya arasından geçmesi.
  5. transit instrument ile ayni anlama gelir. meridyen dürbünü: teodolit vb. gibi yatay/düşey açı
    ölçen teleskoplu yerbetimsel alet.
  6. geçmek, geçip gitmek, transit geçmek.
  7. Astronomy (gökcismi) bir yerin boylam düzleminden veya gökgözlerin görüş alanından geçmek.
  8. teodolitin teleskopunu düşey düzlemde tersine çevirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

transit one's property by will
malıni mülkünü vasiyetle bırakmak Verb
transit one's property by will
malını mülkünü vasiyetle bırakmak Verb
transit-oriented development (TOD)
toplu taşıma odaklı kentsel gelişim Noun, Urban Planning
cash in transit
kayden tahsil edilmiş para
controlled transit
kontrollü geçiş Noun
damage in transit
nakliye esnasında vuku bulan zarar
damage in transit
nakliye sırasında vuku bulan zarar
damaged in transit
nakliyat sırasında hasar görmüş
damaged in transit
nakliyat esnasında hasar görmüş
delay in transit
transitte gecikme
free transit
transit hürriyeti
goods in transit
transit mal
goods in transit
yoldaki mallar Noun
in transit
seyir halinde
in transit
transit
in transit
transit olarak
in transit
hareket halinde
international transit
uluslararası transit
item in transit
transit
lost in transit
transitte kaybolmuş
mass transit
toplu taşıma
overland transit
memleketten transit geçiş
para transit
minibüs ve otobüslerle yapılan tarifesiz ve çoğunlukla güzergâhı belirlenmiş kent taşımacılığı
para transit
dolmuşçuluk
para transit
otomobil
pass in transit
transit olarak geçmek Verb
permit of transit
gümrük müsaadesi Noun
port of transit
transit limanı
privilege of transit
(tren) transit geçiş izni
rapid transit
hızlı ulaşım: şehirlerde metro gibi hızlı işleyen ulaştırma aracı.
stop goods in transit
transit mallarını durdurmak Verb
storage in transit
transit ambarı
traffic in transit
transit trafiği
transit account
transit hesabı
transit advertising
transit reklamcılığı (kamu taşıma araçlarındaki reklam levhaları , posterler , afişler , vb
transit agent
transit acentesi
transit agent
transit komisyoncusu
transit an order
bir emir emri geçirmek Verb
transit bill
geçiş belgesi
transit bill
transit belgesi
transit bond
transit belgesi
transit camp
transit kampı
transit car
transit geçen araba
transit cargo
transit yükü
transit certificate
transit belgesi
transit certificate
transit sertifikası Noun
transit charges
transit geçiş vergileri Noun
transit charges
transit harcı
transit circle
geçiş dairesi.
transit company
transit şirketi
transit compass
takeometre.
transit costs
transit masrafları Noun
transit costs
transit giderleri Noun
transit country
transit olarak geçilen ülke
transit department
bankanın tüm şehir dışı işlemlerinin işleme tabi tutulduğu bölümü
transit department
(US) transit şubesi Noun
transit dispatch
transit sevkıyat
transit dispatch
transit sevkiyatı
transit duty
geçiş/transit gümrük resmi.
transit entries
transit girişleri Noun
transit entries
transit girişleri (bir ülkeye transit olarak giren bir malın gümrük girişi
transit entry
geçiş bildirisi
transit flight
geçiş
transit floater
(deniz sigortası) götürü sigorta poliçesi
transit freight
transit yükleme
transit goods
bir ülkeden transit olarak geçen mallar Noun
transit goods
transit mallar Noun
transit guide
rehber
transit hall
transit salonu
transit hotel
kısa süre kalacakların uğradığı otel
transit instrument
transit ile ayni anlama gelir. meridyen dürbünü: teodolit vb. gibi yatay/düşey açı ölçen teleskoplu yerbetimsel alet.
transit insurance
yük transit sigortası Noun
transit items
bankanın bulunduğu şehrin dışında ödenecek çek
transit items
poliçe ve kambiyo senedi
transit items
senet
transit letter
bankanın bulunduğu şehrin dışında ödenecek çek
transit letter
senet
transit letter
poliçe ve kambiyo senetlerinin kaydedildiği belge
transit lounge
(havaalanında) transit yolcu salonu.
transit mail service
(US) transit posta servisi
transit mail service
transit posta servisi
transit manifest
transit manifestosu Noun
transit number
(US) çeklerin hangi bankaya ait olduğunu belirten çeklerin üzerine basılı numara
transit pass
transit geçiş belgesi
transit pass
transit geçiş
transit passage
uğraksız geçiş Noun
transit permit
transit izni
transit permit
transit permisi
transit point
transit noktası Noun
transit privilege
transit imtiyazı
transit rate
transit yük için ucuz navlun ücreti
transit rate
transit yük için ucuzlatılmış tarife
transit route
transit yolu
transit route
geçiş güzergahı Noun
transit shed
transit gümrük deposu Noun
transit station
transit istasyonu
transit storehouse
transit deposu Noun
transit time
devir müddeti
transit trade
transit ticareti
transit trade
transit ticaret
transit trade
transit mal ticareti
transit traffic
transit trafiği
transit visa
transit vize Noun
transit visa
transit vizesi
transit warehousing
transit mal antreposu Noun
transit worker
nakliye işçisi
bus rapid transit (BRT)
metrobüs Noun, Transport
in transit visitor
transit yolcu
through transit tariff
transit tarifesi
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. in transit
  2. item in transit
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

uluslararası transit
international transit
transit acentesi
transit agent
transit ambarı
storage in transit
transit belgesi
transit certificate
transit belgesi
transit bond
transit belgesi
transit bill
transit deposu
transit storehouse Noun
transit geçen
in transito
transit geçen araba
transit car
transit geçiş
transit pass
transit geçiş hakkı
right to pass through
transit geçiş hakkı
right to pass
transit geçiş izni
privilege of transit Transport
transit geçiş vergileri
transit charges Noun
transit geçiş vergisi
transit duty
transit giderleri
transit costs Noun
transit girişleri
transit entries Noun
transit gümrük deposu
transit shed Noun
transit harcı
transit charges
transit harcı
charges for reloading
transit hattı
leading line
transit hesabı
transit account
transit hürriyeti
free transit
transit imtiyazı
transit privilege
transit istasyonu
transit station
transit izni
transit permit
transit kampı
transit camp
transit komisyoncusu
transit agent
transit konşimentosu
transshipment bill of lading Noun
transit limanı
harbo u r of transshipment
transit limanı
port of transhipment
transit limanı
port of transit
transit mal
goods in transit
transit mal ticareti
transit trade
transit mallar
transit goods Noun
transit mallar deposu
entrepot Noun
transit malları durdurmak
to stop goods in transit Verb
transit mallarını durdurmak
to stop goods in transit Verb
transit manifestosu
transit manifest Noun
transit masrafları
transit costs Noun
transit muameleler
merchanting transactions Noun
transit noktası
transit point Noun
transit olarak
in transit
transit olarak geçilen ülke
transit country
transit olarak geçmek
to pass in transit Verb
transit permisi
transit permit
transit posta servisi
transit mail service
transit posta servisi
(US) transit mail service
transit salonu
transit hall
transit sertifikası
transit certificate Noun
transit sevkıyat
transit dispatch
transit sevkiyat limanı
port of transhipment
transit sevkıyat limanı
port of transhipment
transit sevkiyatı
transit dispatch
transit sırasında durma hakkı
right of stoppage in transit (to stoppage in transit)
transit şirketi
transit company
transit şubesi
transit department Noun
transit tarifesi
through transit tariff
transit taşıyıcı
on- carrier
transit ticaret
in-transit trade
transit ticaret
transit trade
transit ticareti
merchanting trade
transit ticareti
middleman's business
transit ticareti
transit trade
transit ticareti
transient business
transit trafiği
transit traffic
transit trafiği
traffic in transit
transit vergisi
transit duty
transit vize
transit visa Noun
transit vizesi
transit visa
transit yolcu
in transit visitor
transit yolcu
through passenger
transit yolu
transit route
transit yük
through freight
transit yük masrafları
through freight charges Noun
transit yük taşımak
to freight through Verb
transit yükleme
transit freight
transit yükü
transit cargo
memleketten transit geçiş
overland transit
yük transit sigortası
transit insurance Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir yerden durmadan geçme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.