toll …

English-Turkish Translation

  1. Verb …in işlemesini durdurmak
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

toll
(ağır ağır ve sürekli) çan çalmak.
toll
(saat) vurmak, çalmak.
toll
(ağır ağır çan çalarak) ölümü ilân etmek.
toll
matem çanı çalmak.
toll
çan çalarak çağırmak.
toll
tole ile ayni anlama gelir. celbetmek, cezbetmek, kendine çekmek, avı cezbedecek hareketler yapmak.
toll
çan çalma.
toll
çan sesi.
toll
geçmelik, geçiş vergisi, köprü/yol parası, müruriye.
toll bar: geçmelik ödeme kapısı.
toll
bridge: ücretle geçilen köprü.
toll collector: geçmelik toplayan kimse.
toll highway/road: geçiş ücreti alınan yol.
toll
şehirler arası telefon ücreti.
toll call: şehirlerarası telefon konuşması.
toll line/trunk:
şehirlerarası telefon hattı.
toll
giriş/duhuliye ücreti.
toll
geçiş parası alma hakkı.
toll
değirmen payı/hakkı.
toll
(bir felakette) zayiat/hasar miktarı.
death toll: ölü sayısı.
Fire took a heavy toll: Yangın
büyük mal ve can kaybına sebep oldu.
The toll was 60 persons dead and 73 missing.
toll
geçmelik/geçiş ücreti vb. almak.
English-Turkish phrases from Zargan's own database