throw in

English-Turkish Translation

  1. (a) ilâveden/caba olarak vermek, (b) gündeme/plana ilâve etmek, (c) içeri atmak, birbirine geçirmek,
    (d) katılmak, işbirliği yapmak, (e) (iskambilde) kartlarını ortaya koymak.
    throw in a word: söze karışıp bir şey söylemek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

throw in one's hand
yenilgiyi/mağlûbiyeti kabul etmek, pes demek, vazgeçmek.
throw in one's lot with …
… ile kader birliği yapmak, mukadderatını/talihini … ile birleştirmek, kaderde ortak olmak, kaderini/nasibini … ile paylaşmak.
throw in one's lot with sb
kaderleri bir olmak Verb
throw in one's lot with sb
kaderini biriyle paylaşmak Verb
throw in one's lot with someone
birisiyle kader birliği yapmak, kaderleri bir olmak.
throw in one's teeth
meydan okumak, hakaret etmek.
throw in the sponge
sponge (12).
throw in the towel
yenilgiyi kabullenmek, pes demek.
throw in the towel
pes demek, yenilgiyi kabul etmek, boyun eğmek, teslim olmak.
throw in with sb
(US) biriyle ortak bir şey yapmak Verb
throw in with someone
birisiyle kader birliği yapmak, kaderleri bir olmak.
cast/throw something in someone's teeth
bir şeyi birinin yüzüne vurmak, yüzüne karşı söylemek.
People who live in glass houses shouldn't throw stones
Sırça evde oturan taş atmaktan sakınmalıdır: (a) Göreceği karşılıktan incinenler sözlerine/yaptıklarına
dikkat etmelidir; (b) Kendinde bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalı, (c) Senin yaptıklarını yapanları kınama.
throw a spanner in the works
işleri kösteklemek Verb
throw dust in (someone's) eyes
(birini) aldatmak, yanıltmak, gözünü küllemek, yanlış yola sevketmek.
The escape plan depended on
his success in throwing dust in the eyes of the police.
throw dust in one's eyes
aldatmak, gözünü küllemek/görmez hale koymak.
throw dust in sb's eyes
aldatmak Verb
throw dust in sb's eyes
gözünü görmez yapmak Verb
throw someone in bankruptcy
birini iflasa sürüklemek Verb
throw someone in the clink
kodese tıkmak Verb
throw/toss in the sponge
yenilgiyi kabul etmek, mücadeleden vazgeçmek, pes etmek.
throw/toss one's hat in the ring
(siyasî bir mevki için) adaylığını koymak.
throw/toss one's hat in the ring
hat1 (7).
throw-in
taç atışı Noun, Sports
English-Turkish phrases from Zargan's own database