through and through

English-Turkish Translation

  1. (a) baştan başa, tüm olarak, tamamıyla, tamamen.
    wet through and through: sırsıklam, tepeden tırnağa
    kadar ıslanmış. (b) her bakımdan.
    an aristocrat through and through.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

pierce someone through and through
birini gözleriyle süzmek Verb
pierce someone through and through
yiyecekmiş gibi bakmak Verb
go through fire and water
herşeyi/her türlü tehlikeyi göze almak, her mihnete/meşakkate katlanmak, kendini ateşe atmak.
go through fire and water for sb
biri için her şeyi göze almak Verb
live through persecution and exile
zulüm altında ve sürgünde yaşamak Verb
stick by someone through thick and thin
iyi günde kötü günde birinin yanında olmak Verb
stick by someone through thick and thin
iyi günde kötü günde birine destek olmak Verb
through foul and fair
yağmur çamur demeyerek
through thick and thin
azimle, metanetle, sebatla, yılmadan, her güçlüğe göğüs gererek.
stick to someone through thick and
thin: birisine her zaman (hem iyi hem kötü günlerinde) sadık kalmak.
English-Turkish phrases from Zargan's own database