tab

  1. askı, şerit, elbisede bağlanacak uç.
  2. kayış, şerit, kaytan.
  3. etiket, yafta, işaret, bellik.
  4. klapa.
  5. kundura ucundaki madeni parça.
  6. Aviation kanatçık pancuru.
  7. daktiloda tabülatör.
  8. ödenecek fatura, hesap pusulası.
  9. işaret koymak, belliklemek, etiketlerle işaretlemek.
hesabı ödemek Verb
faturayı hesabı ödemek Verb
hesap tutmak.
(lokantada vb.) hesabı ödemek.
dengeleme düzeni, uçağın belirli bir yükseklikte dengeli uçuşunu saglayan düzen.
yazmaya karşı koruma anahtarı Information Technology
sekmeyle ayrılmış Information Technology
Etiketli iletişim kutusu Information Technology
tab imleyici Information Technology
Sekme konumu Information Technology
tab cetveli Information Technology
sekme durağı Information Technology
tabulator ile ayni anlama gelir. çizelgeç, cetvelleyici, tabülatör, daktiloda cetvel yazmayı kolaylaştıran tuş
(reçetelerde) tablet.
table(s).
takip etmek Verb
kontrol etmek Verb
  1. imprint
  2. print
inaugural issue
tab ruler Information Technology
development Noun, Photography
tab marker Information Technology
issue
photograph development

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Güç, kuvvet, tâkat
  2. Sonuna geldiği kelimelere “parlayan, parlatan, aydınlatan” ... usûlüyle birleşik sıfatlar yapar
  3. bk. tabı
  4. Huy, mizaç, karakter, yaratılış