sipariş

Turkish-English Translation

  1. message
  2. order
  3. Information Technology order (n)
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

acele sipariş
rush order
acele sipariş
rush job (order)
acele sipariş
urgent order
açık sipariş
blank order
açık sipariş
open order
açık sipariş
open indent
açık sipariş
blanket order
açık sipariş
carte-blanche order
acil sipariş
urgent order
avrupa kıtasından gelen sipariş
(Br) continental order
Avrupa kıtasından gelen sipariş
continental order
bağlayıcı sipariş
binding order
bekleyen sipariş
standing order
bekleyen sipariş
back order
belirli bir sipariş
specific order
büyük miktar sipariş
quantity order
büyük miktar sipariş
volume order
büyük sipariş
considerable order
büyük sipariş
large order
büyük sipariş
huge order
deneme sipariş
trial order
dış sipariş
offshore order
ek sipariş
additional order
ek sipariş
supplementary order
ekonomik sipariş
economic order
gelen sipariş
incoming order
genel sipariş
blanket purchase order
günlük sipariş
day order
herhangi büyük sipariş
shipping order
ikinci sipariş
second order
ilave sipariş
additional order
iptal edilinceye kadar geçerli sipariş
good-until-cancelled order
ısmarlama sipariş
custom order
kesin sipariş
firm order
kesin sipariş
definite order
kısmi sipariş
partial order
memleket içi sipariş
order from within the country
muhayyer sipariş
optional order
ön sipariş
advance order
örnek sipariş
sample order
özel sipariş
specific order
özel sipariş
special order
para kaybettiren sipariş
money-losing order
şahsi sipariş
individual order
şartlı sipariş
conditional order
sınırlı sipariş
limited order
sonra yapılan sipariş
subsequent order
sonradan yapılan sipariş
subsequent order
sözlü sipariş
verbal order
tamamlayıcı sipariş
supplementary order
tamamlayıcı sipariş
suplementary order
tek bir sipariş
individual order
tek sipariş
individual order
telefonla yapılan sipariş
telephone order
telgrafla sipariş
telegraphic order
ticari sipariş
commercial order
toplu sipariş
omnibus order
vadeli sipariş
forward s order
vadeli sipariş
forward order
yazılı sipariş
written order
yeni sipariş
reorder
yerli sipariş
home-market order
yerli sipariş
domestic order
yurt dışı sipariş
overseas order
yurt dışı sipariş
oversea order
zaman zaman verilen sipariş
periodical order
sipariş (teslim) sözleşmesi akdetmek
to tender a contract for supply Verb
sipariş (teslim) teklifi vermek
to tender delivery Verb
sipariş aceleliği
rush of orders
sipariş akışı
flow of incoming orders
sipariş alma
taking an order
sipariş alma
receipt of an order
sipariş alma defteri
book of commissions
sipariş almak
to secure an order Verb
sipariş almak
to undertake order Verb
sipariş almak
to obtain an order Verb
sipariş almak
to send for orders Verb
sipariş almak
to take an order Verb
sipariş almaya uğraşmaktansa
low pressure selling
sipariş almış olma
favoured with an order
sipariş artışı
pick up in orders
sipariş bakiyesi
back order
sipariş beklemek
to solicit orders Verb
sipariş bilgileri
ordering information Noun
sipariş defteri
order book
sipariş defteri
book of commissions
sipariş defteri
commission book
sipariş edilen malların değeri
value of goods ordered
sipariş edilmiş mallar
ordered goods Noun
sipariş edilmiş malzeme
materials on order
sipariş emri
selling order
sipariş emri
job order
sipariş emri
PO Noun, Management
sipariş emri
purchase order Noun, Management
sipariş etme tarihiyle teslimat arasında geçen zaman
leadtime
sipariş etmek
to make to place an order Verb
sipariş etmek
to make an order Verb
sipariş etmek
to order Verb
sipariş formu
order form
sipariş formu
blank
sipariş formu
command paper
sipariş formu
order sheet
sipariş ile birlikte peşin ödeme
cash with order
sipariş istemek
to solicit an order Verb
sipariş kabul etme çağrısında bulunmak
to call for orders Verb
sipariş karşılanmamış
backlog
sipariş kartı
order card
sipariş kartı biçimindeki kupon
return coupon
sipariş kaydetmek
to book an order Verb
sipariş listesi
index of orders booked
sipariş maliyeti
order cost
sipariş mektubu
order letter
sipariş memuru
order clerk
sipariş numarası
standard book number
sipariş numarası
order number
sipariş numarası
supply number
sipariş odası
order room Noun
sipariş politikası; sipariş kuralları; sipariş şartları
order policy Noun
sipariş pusulası
order blank
sipariş pusulası
order bill
sipariş tarihi
date of order
sipariş tarihi
order date
sipariş toplama
canvass
sipariş toplamak
to collect orders Verb
sipariş üstlenmek
to undertake orders Verb
sipariş üzerine
on order
sipariş üzerine
obtainable on order
sipariş üzerine
made to order
sipariş üzerine
as per order
sipariş üzerine iş yapan simsar
two dollar broker
sipariş üzerine konuşma yazan kişi
speech writer
sipariş üzerine konuşma yazan kişi
speechwriter
sipariş üzerine temin edilebilir
obtainable on order
sipariş üzerine üretim
commission manufacture
sipariş üzerine yapılan
bespoke
sipariş üzerine yapılmış
turned out to order
sipariş verildiğinde
on placing the order
sipariş verirken
when placing order
sipariş verirken
when placing an order
sipariş verme
placing of an order
sipariş verme
passing of an order
sipariş vermek
to order Verb
sipariş vermek
to place an order Verb
sipariş vermek
to give an order Verb
sipariş vermek
to bespeak Verb
sipariş veya oy toplayan kimse
canvasser
sipariş yağmuru
spate of orders
sipariş yağmuru
flush of orders
sipariş yağmuruna tutulmak
to overwhelmed with orders Verb
sipariş yoluyla satılmış
sold on order
(temsilci aracılığıyla) mal sipariş etmek
to order goods (through a representative) Verb
ama artık sipariş vermeyen firmalar
dormant account
bir malı muntazaman sipariş etmek
to have a standing order for an article Verb
bir malı yeniden sipariş etmek
to repeat an article Verb
bir şey için sipariş almak
to take an order for sth Verb
bir sipariş almak
to obtain an order Verb
bir sipariş almak
to secure an order Verb
bir sipariş ile hemen ilgilenme
prompt attention to an order
bir sipariş kaydetmek
to note an order Verb
bir sipariş kaydetmek
to enter an order Verb
birçok ürün için sipariş vermek
to farm out orders for many products Verb
birine bir şey sipariş vermek
to indent on someone for sth Verb
birine bir sipariş vermek
to pass an order to sb Verb
deneme kabilinden sipariş vermek
to place a trial order Verb
direkt sipariş vermek
to place an order direct Verb
doğrudan sipariş vermek
to place an order direct Verb
ekonomik sipariş miktarı
economic order quantity
ev ev dolaşıp sipariş toplamak
to canvass orders Verb
fatura karşılığı sipariş etmek
to order against invoice Verb
hemen sipariş vermek
to place an order at once Verb
ilk sipariş malları
first order goods Noun
kaçırılan sipariş raporları
lost orders report Noun
kesin sipariş tarihi
firm order date
kısmi sipariş ya da teslim
part load
mal sipariş etmek
to order goods Verb
malları posta ile sipariş etmek
to send away for Verb
malları sipariş listesine koymak
to put goods on order Verb
müteakip bir sipariş yapmak
to make a subsequent order Verb
önceden basılmış sipariş formu
preprint order form
örnek üzerinden sipariş vermek
to order goods from the sample Verb
oy veya sipariş toplama kampanyası
canvassing campaign Noun
oy veya sipariş toplayıcılar
no canvassers , no hawkers , no circulars ! Noun
özel sipariş üzerine
by special command
posta ile sipariş alanı
mail- order field
posta ile sipariş bölümü
mail- order department
posta ile sipariş bölümü
mail-order department
s sipariş edilmiş malzeme
material on order
sonradan sipariş vermek
to give a subsequent order Verb
standart sipariş formu
standard order form
telefonla sipariş sistemi
phone-and-delivery service
telgrafla sipariş vermek
to send an order by wire Verb
temsilci aracılığıyla mal sipariş etmek
to order goods through a representative Verb
toptan sipariş fiyatı
bulk order price
yazarak sipariş etmek
to write away Verb
yazılı sipariş vermek
to write for Verb
yeniden sipariş vermek
to reorder Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yapılmasını veya ... isteme, ısmarlama
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.