bütün parasını işletmeye yatırmak
Verb
veri biriktirici
Information Technology
lüzumundan/haddinden fazla, pek çok.
He's only staying 3 days, but he arrived here with everything but the kitchen sink (=lots of bags, cases etc.): Yalnız 3 gün kalacak, fakat bir sürü lüzumsuz eşya getirmiş.
akla gelebilecek herşey
Noun, Idioms
aklına ne gelirse
Noun, Idioms
gerekli gereksiz herşey
Noun, Idioms
eline ne geçerse
Noun, Idioms
ısı-emen: çalışan bir cihazın (elektron tüpü vb.'nin) ürettiği fazla ısıyı alan düzen.
Noun
oturup gömülmek.
He sank down in the bench.
sosyal düzeyi düşmek
Verb
sosyal derecesi düşmek
Verb
toplumda seviyesi düşmek
Verb
dalmak, gömülmek.
to sink into slumber.
bir filme yatırım yapmak
Verb
filme yatırım yapmak
Verb
spekülasyonda hisseleri batırmak
Verb