rapid

English-Turkish Translation

  1. Adjective seri
  2. çabuk, hızlı, süratli, tez, kısa zamanda olan/yapılan, eli çabuk.
    rapid growth. a rapid worker. rapid motion.
  3. rapids: ivinti, çağlarca, deli ırmak, nehrin hızlı akan yeri.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

rapid amortization
hızlı amortisman
rapid cross examination
çabuk yapılan soruşturma
rapid deployment forces
çabuk mevzilenen güçler Noun
rapid depreciation
hızlandırılmış amortisman
rapid eye movement
hızlı göz hareketi Noun, Psychology
rapid growth
çabuk büyüme
rapid infuser
hızlı infüzyon pompası Noun, Medical Equipment
rapid infuser
hızlı infüzyon sistemi Noun, Medical Equipment
rapid infuser
hızlı infüzyon cihazı Noun, Medical Equipment
rapid infusion pump
hızlı infüzyon sistemi Noun, Medical Equipment
rapid infusion pump
hızlı infüzyon cihazı Noun, Medical Equipment
rapid infusion pump
hızlı infüzyon pompası Noun, Medical Equipment
rapid infusion system
hızlı infüzyon pompası Noun, Medical Equipment
rapid infusion system
hızlı infüzyon sistemi Noun, Medical Equipment
rapid infusion system
hızlı infüzyon cihazı Noun, Medical Equipment
Rapid Reaction Force
Acil Müdahale Gücü
rapid response duty
ani müdahale görevi Noun, Military
rapid sales
çabuk ciro
rapid transit
hızlı ulaşım: şehirlerde metro gibi hızlı işleyen ulaştırma aracı.
rapid turnover of goods
malların hızlı devretmesi
rapid write off
hızlandırılmış amortisman
bus rapid transit (BRT)
metrobüs Noun, Transport
draw a rapid picture of sth
bir şeyin resiminıçiziştirmek Verb
draw a rapid picture of sth
bir şeyin resmini çiziktirmek Verb
put a rapid fire of questions on sb
birini soru yağmuruna tutmak Verb
with rapid strides
acele adımlarla
English-Turkish phrases from Zargan's own database