pure

  1. Adjective katıksız
  2. Adjective arı, saf, temiz, halis, katışıksız.
    pure food/water. pure language.
  3. Adjective safkan, soyu temiz.
  4. Adjective sade, yapmacıksız (edebî üslûp), tasannudan uzak.
  5. Adjective kuramsal, nazarî, uygulamasız.
    pure science.
  6. Adjective berrak, temiz, harmoniksiz.
    pure tones.
  7. Adjective salt, mutlak, kat'î, nihaî, tam, bütün bütün, baştanbaşa.
    pure joy.
  8. Adjective sırf, sade, yalnız.
    a pure accident. pure luck.
  9. Adjective temiz, lekesiz, kusursuz.
  10. Adjective masum, faziletli, günahsız.
  11. Adjective iffetli, namuslu, bâkire.
  12. Adjective helâl, dinî bakımdan temiz/mubah.
  13. Adjective salt, deneye ve duyulara değil zihin ve düşünceye dayanan.
    pure knowledge: salt bilgi.
  14. Adjective, Biology (a) (bkz: homozygous ), (b) tek nitelikli.
  15. Adjective, Phonetics tek-ünlü.
saflaşmak Verb
karışık
görülmedik kaza
saf alkol
sırf, düpedüz, açıkça, basbayağı, sadece, yalnız, tek.
carelessness pure and simple: düpedüz dikkatsizlik.
hakikatin ta kendisi
saf kan
saf kan
melez olmayan
düpedüz şans
tam rekabet
(US) serbest rekabet
arı-kültür, arı-üretim: bir tek organizmanın üretildiği kültür. Noun
(İskoçya) vadesi gelen borç
bir çok nedenden ötürü satın alma ile ifade edilemeyen talep
piyasada imtiyazlı bir durumda olmasından ötürü bir üretici ya da satıcının elde ettiği rant ya da fazladan kâr
saf ekonomik kâr
saf ekonomi
hayat halinde sigorta
hayat boyu sigorta
düpedüz uydurma
sağlığa zararlı yiyecekleri milletlerarası ticaret kapsamı dışında bırakan
taşınmasını yasaklayan 1906 tarihli kanun
tam spekülasyon
saf altın
som altın
saf ispirto
saf holding şirket
sırf sanal, gerçel kısmı sıfır olan karmaşık sayı. Noun
imaginary number ile ayni anlama gelir. sırf sanal sayı, gerçel kısmı sıfır olan karmaşık sayı.
a=0, b - 0 olmak üzere a+ib sayısı. imaginary ile ayni anlama gelir.
net faiz
düpedüz hayal
uydurma
katışıksız/arı soy. Noun
saf sevgi Noun
içten sevgi Noun
katışıksız sevgi Noun
arı uzbilim, soyut uzbilim/matematik.
tam tekel
düpedüz saçmalık
şartsız yükümlülük
net kâr
yatırımcının kendisine çıkar sağlayacağına inandığı bir ürün ya da bir endüstriye yoğunlaştırdığı yatırım startejisi
-- Noun, Management
net prim
net kâr
(Kant felsefesinde) salt us: deneyden bağımsız, içinde duyudan hiçbir şey bulunmayan us. Noun
arazi geliri
belli bir amaca yönelik olmayan araştırma
dar anlamdaki risk
has ipek Noun, Textile Industry
saf ipek Noun, Textile Industry
halis Türkçe Noun, Language-Literature
salt vanilya (temel niteliklerinin dışında hiçbir ek özelliği bulunmayan bir ürün serisi
boşuna zaman harcama
saf su
sırf şeytanlıktan
ihlasla Adverb, Religion-Faith
Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği Noun, Chemistry
(Fr.) puree
pap
purée
mash
pomace
to mash Verb
(Fr.) to puree Verb

Süzgeçten geçirilerek ... getirilmiş yiyecek