Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
pop
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-Turkish
English-Turkish Translation
Noun, Food-Kitchen
meşrubat
Verb
patla(t)mak.
Verb
pat diye ses çıkar(ttır)mak.
Verb
çabucak koymak/koyuvermek, atıvermek.
pop the rolls into the oven. He popped his coat on.
Verb
(silahla hedefi) vurmak.
Verb
ilâç/hap yutmak, özellikle itiyat halinde ve devamlı ilâç almak.
+14
Verb
(mısır) patlatmak.
Verb
rehine koymak.
Noun
patırtı, patlama (sesi).
Noun
gazoz.
Noun
(silahla) ateş etme, atış.
Noun
(bkz:
pop fly
).
Noun
popüler müzik, halk müziği.
Noun
baba(cığım).
Noun
(bkz:
pop art
).
Noun
rehin.
in pop
: rehinde.
be in pop
: rehinde olmak.
popüler, halk+.
pop music/concert
: adî ve genç halkın hoşuna giden müzik, pop müziği/konseri.
DEVAMINI OKU
pop festival
: pop müziği festivali.
pop group
: pop müziği topluluğu.
pop singers
: pop müziği şarkıcıları.
GİZLE
pat diye, patırtı ile, patlayarak.
Noun
yere değmeden saha içinde yakalanabilen yüksekten atılmış top.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
pop down one's ideas to paper
fikirlerini kâğıda çiziktirmek
Verb
pop into one's clothes
acele giyinmek
Verb
pop one's head out of the window
başını pencereden dışarı çıkarmak
Verb
pop one's watch
saatini rehne vermek
Verb
(advertising) POP
(reklamcılık)dönkart
fizzy pop
meşrubat
Noun, Food-Kitchen
+33
go pop
patlamak
Verb
quali pop
küçük boyda gazetelere özgü haber sunuculuğu ve tekniğinin büyük'ciddi'gazeteler tarafından kullanılması
soda pop
meşrubat
Noun, Food-Kitchen
pop a cork
şişenin mantarını patlatarak çıkarmak
Verb
pop a peter
kasayı zorlayarak açmak
Verb
pop art
popüler sanat: karikatür ve ilân resimleri.
Noun
pop art
pop sanatı
Noun, Art
pop away
bir yere çabucak sokarak gizlemek
Verb
pop car
(US) drezin
pop eyed
patlak gözlü
pop eyed
gözleri fal taşı gibi açılmış
pop fly
yere değmeden saha içinde yakalanabilen yüksekten atılmış top.
Noun
pop in
(a) uğrayıvermek, girivermek, dalıvermek.
I've just popped in to return your book.
(b) ateş etmek,
DEVAMINI OKU
(ateş edip) vurmak.
He's popping at the rabbits in the field.
GİZLE
pop music
pop müzik
pop of a cork
şişe mantarının çıkarken yaptığı ses
pop off
(a) birden gitmek, savuşmak, sıvışmak, (b) ölüvermek, nalları dikmek, gürleyip gitmek, (c) vurmak, (d)
DEVAMINI OKU
öfke ile/düşünmeden konuşmak, atıp tutmak.
GİZLE
pop open/out
dışarı fırlamak/çıkmak, pörtlemek, (faltaşı gibi) açılmak.
Her eyes almost popped out with excitement.
DEVAMINI OKU
He just popped out for a few minutes.
GİZLE
pop out
ağızdan kaçmak
Verb
pop out
fırlamak
Verb
pop over to the grocer's
bakkala kadar gitmek
Verb
pop round
bir yere uğramak
Verb
pop shop
rehinci dükkânı
pop something into a drawer
bir şeyi çekmeceye gizlemek
Verb
pop the question
evlenme teklif etmek.
pop up
zuhur etmek, birden oluvermek/meydana gelmek/vaki olmak, çıkıvermek, sipsivri çıkmak.
pop up menu
açılır menü
Information Technology
pop up message
beliren ileti
Information Technology
pop up to town
şehre kadar uzanıvermek
Verb
pop.
popular.
pop.
popularly.
pop.
population.
mom and pop business
karı-koca ya da ailenin sahip olduğu ve yönettiği küçük ticarethane
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Translation
Adjective
pop
Adjective
popular
Turkish-English translations from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
pop müziği
tabloid television
pop müzik
pop music
pop sanat
pop art
pop sanatı
pop art
Noun, Art
politik bir mesajın iletilmesinde pop müziğinin kullanımı
agitrop
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Turkish Dictionary (
Kubbealti Turkish Dictionary
)
Karışık bir ... caz müziği
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit
www.kubbealtilugati.com
for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder