phrase

  1. Grammar tümce, cümle, ibare.
    phrase book: (hazır) cümle kitabı.
  2. deyim, tabir.
  3. ifade tarzı.
    a book written in the phrase of the West.
  4. Music cümle, parça, bir bestenin 4-8 ölçülük parçası.
  5. seri halinde dans figürü, 6, tümcelemek, tümce/cümle haline koymak.
  6. (tümcelerle/cümlelerle) ifade etmek.
    to phrase one's thoughts.
  7. Music bir besteyi/melodiyi parçalara bölmek.
özlü-tümce: dikkati çeken tümce. Noun
boş laflar
kısacası
senin anlayacağın
: eylemsi önerme, fiili mastar şeklinde olan tümce. Örnek:
“What to do next? So young to speak so clearly.”
hukuki deyim
isim öbeği Noun, Linguistics
ilgeçli tümce, ilgeç tümcesi, bir ilgeç ve addan oluşan tümce:
in bed gibi.
kalıp Noun
kalıplaşmış ifade Noun
basmakalıp sözler
klişe
güzel bir üslûpla yazmak.
eylemsel tümce: yardımcı fiiller veya belirteç ihtiva eden tümce.
ör.: "We shall have gone" daki

"shall have gone" veya
"They make up the deficit" tümcesindeki
" make up the deficit”
Noun
moda deyim, herkesin çok kullandığı söz.
hazır cümle kitabı
nezaket sözleri Noun
basmakalıp söz
ad öbeği Noun, Linguistics
bir cümleyi harfiyyen anlamak Verb
bir cümleyi harfiyen anlamak Verb