on ice

English-Turkish Translation

  1. (a) yedekte, askıda.
    put on ice: ertelemek, askıya almak.
    You will have to put your vacation DEVAMINI OKU
    plans on ice until your debts are paid. (b) müemmen, emin, garantili, kesinlikle lehte sonuç verecek olan
    mec. çantada keklik.
    Our team had the game on ice. GİZLE
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

keep (something) on ice
(bir şeyi) ileride kullanmak üzere saklamak.
keep food on ice
yiyecekleri buzlukta saklamak Verb
put on ice
(US) kendini güvence altına almak Verb
to keep on ice
stokta
to keep on ice
(US) yedekte
on thin ice
çok nazik/müşkül/tehlikeli durumda.
be/skate on thin ice: çok müşkül/tehlikeli durumda bulunmak, DEVAMINI OKU
tehlike ile karşı karşıya olmak. GİZLE
skate on thin ice
tehlikeli bir işe girişmek.
tread cautiously on the ice
buz üstünde ihtiyatla yürümek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun