member

üye, aza.
a member of our club.
yasama organı üyesi.
a member of Parliament: Millet Meclisi üyesi, Milletvekili, meb'us.
a
member of Legislative Assembly: Yasama Kurulu/Meclisi üyesi (ABD'de
House of Representative, Kanadada Parlamento, İngilterede Avam Kamarası üyesi).
Biology organ uzuv: kol, bacak, kanat, dal vb.
bileşen: bileşik bir yapıyı oluşturan parçalardan herbiri.
Mathematics (a) (denklemde) taraf, eşitliğin bir tarafındaki terimlerin tümü, (b) öğe: bir kümeyi oluşturan nesnelerden herbiri.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

academic staff member

öğretim elemanı Noun, Education-Training

Agreement on the Exchange of War Cripples Between Member Countries of the Council of Europe with a View to Medical Treatment

Savaş Malullerinin Tıbbi Tedavileri Maksadıyla Avrupa Konseyine Üye Ülkeler Arasında Değişimine Dair Anlaşma Noun, International Law

core members

çekirdek kadro Noun

European Agreement on Regulations Governing the Movement of Persons Between Member States of the Council of Europe

Kişilerin Avrupa Konseyine Üye Ülkeler Arasında Dolaşımını Düzenleyen Kurallara Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law

European Agreement on Travel by Young Persons on Collective Passports Between the Member Countries of the Council of Europe

Avrupa Konseyine Üye Devletler Arasında Genç Kişilerin Müşterek Pasaportla Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law

faculty member

öğretim üyesi Noun, Education-Training

family members

aile efradı Noun

instructor

okutman Noun, Education-Training

International Convention on the Protection of the Rights of All Migrant Workers and Members of their Families

Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme Noun, International Law

lecturer

öğretim görevlisi Noun, Education-Training

Parliament membership

milletvekilliği Noun, Law

party-member

partili Adjective, Politics-Intl. Relations

private member's bill

kanun teklifi Noun, Law

prominent members

ileri gelenler Noun

(European Community) full member

tam üye

active member

faal aza

admit as member

üye olarak kabul etmek Verb

admit someone as member

birini üyeliğe kabul etmek Verb

affiliate member

bir derneğe üye yapmak Verb

affiliate member

bir kuruluşa üye yapmak Verb

alternate member

değişen aza

alternate member

değişen üye

alternate member

yedek üye Noun

alternative member

(Br) yedek üye

assembly member

meclis üyesi Noun

assistant member

yedek üye

associate member

yedek aza

associate member

birlik azası

associate member

ortak üye European Union

associate member

yedek üye

associate member

bir başka banka veya bankalar topluluğunca yönetilen bir kredi planına katılan banka

associate member

asil üye

associated member

ortak üye

board member

kurul üyesi

board member

yönetim kurulu üyesi Noun, Management

bodily member

bedensel organ

borrowing member

ödünç alan üye

cabinet member

kabine üyesi

cabinet member

vekil

card member

kredi kartı sahibi

card-carrying member

kart sahibi üye

carry a member

bir üyeyi desteklemek Verb

charter member

(bir şirketi vb.) kurucu üye.

code member

şifre

commission member

kurul üyesi

commission member

komisyon üyesi Noun

committee member

kurul üyesi

compulsory member

zorunlu üye

conference member

konferansa katılan üye

conference member

konferansa katılan kişi

congress member

Kongre'ye katılan üye

congress member

kongreye katılan üye

congress member

kongre üyesi

consultant member

danışman üye

consumer member

tüketim kooperatifi üyesi

continuing member

üyeliği devam eden üye

contributing member

aidat ödeyen üye

contributory member

aidat ödeyen üye

co-op member

kooperatif ortağı Noun, Law

cooperative member

kooperatif üyesi

cooperative member

kooperatif ortağı Noun, Law

coopted member

bir mecliste hizmet görenlerce seçilen yeni yönetici üye

corporate member

şirket tam üyesi

corresponding member

yazışmayı yürüten üye

crew member

tayfa

crew member

mürettebat üyesi

deputy member

yedek üye

diagonal member

germe

dissenting member

muhalif üye

enrolled member

kayıtlı üye

ex member

eski üye

exchange member

borsa üyesi

ex-officio member

resen üye

expel a member

bir üyeyi kovmak Verb

faculty member

(US) fakülte üyesi

faculty member

öğretim elemanı Noun, Education-Training

faculty member

öğretim üyesi Noun, Education-Training

family member

aile ferdi

family member

aile üyesi

fellow team member

takım arkadaşı Noun

floor member

borsa üyesi

foreign member

yabancı üye

founder member

kurucu üye

founder member

kurucu aza

founding member

kurucu üye Noun

freshman member

yeni dernek üyesi

full member

(AT) tam üye

full member

tam üye

full member

asil üye Noun, Management

habitual member

daimi üye

Hezbollah member

Hizbullahçı Proper Name, Politics-Intl. Relations

honorary member

fahri aza

honorary member

onur üyesi

honorary member

fahri üye

inactive (nonactive) member

faal olmayan üye

junta member

cuntacı Noun, Politics-Intl. Relations

labor member

işçi partisi milletvekili Noun

life member

hayat boyu üye

life member

ömür boyu üye

middle echelon staff member

orta kademe yönetici

minority member

azınlık üyesi

needy member

muhtaç durumdaki üye

new member

yeni üye

nominal member

Nazi döneminde aktif bir rol oynamamış parti üyesi

nonpermanent member

daimi olmayan üye

nonpermanent member

daimi üye değil

ordinary member

olağan üye

ordinary member

tam yetkili üye

organization member

örgüt mensubu Noun

original member

kurucu üye

paid member

ücretli üye

paid-up member

aidatlı üyelik

panel member

kurul üyesi

panel member

panel üyesi

part-time member

daimi olmayan üye

party member

parti üyesi

party member

partili

party member

partici

paying member

aidatlı üyelik

paying member

ödeyen üye

permanent member

daimi üye

permanent member

daimi aza

press member

basın mensubu Noun, Media-Publishing

ranking member

(US) kıdemli kongre üyesi

regular member

daimi üye

staff member

eleman

staff member

öğretim elemanı Noun, Education-Training

staff member

üst düzey işletme personeli

striking member

grev yapan sendika üyesi

subscribing member

aidatını ödeyen üye

suspension of a member

bir üyenin üyelikten uzaklaştırılması

syndicate member

konsorsiyum üyesi

team member

ekip üyesi

tension member

gergi

tension member

germe

trade member

bir meslek dalına ait üye

trade member

bir meslek birliği üyesi

trade union member

sendikalı

underwriting member

(Br) sendikasyon üyesi

underwriting member

sigortacı üye (Lloyds'da yürütülen sigorta işlemleri için sermaye sağlayan kişi

union member

sendika üyesi

vertical member

dikme

voting member

oy veren üye

voting member

oy kullanan üye

web member

pala

member ...

sözleşmeli ... Adjective

member as of right

doğal üye Noun

member banks

(Br) kliring bankası Noun

member banks

(US) Federal Rezerv sistem üyesi olan ticari banka

member check

üye çeki

member coc federal reserve

eyalet bankaları da üye kaydedilebilirse de tüm bankalar otomatik olarak sistemin üyeleridir

member coc federal reserve

System'in üyesi ticaret bankası Noun

member coc federal reserve

kanunen üye bankalar

member corporation

üye şirket

member country

üye devlet

member dues

üyelik aidatı

member firm

üye firma (borsa üyesi olan menkul değerler şirketi

member government

üye hükümet

member governments

üye hükümetler Noun

member nation

üye ülke

member of a cartel

kartel üyesi

member of a club

klüp üyesi

member of a cooperative

kooperatifçi

member of a junta

cuntacı

member of a trip

yolcu grubu üyesi

member of an academy

akademi üyesi

member of an association

bir derneğin üyesi

member of an association

dernek mensubu

member of congress

(US) senatör

member of parliament

mebus

member of parliament

parlamenter

member of parliament

(Br) milletvekili

member of parliament

parlemento üyesi

member of parliament

parlamento üyesi

member of parliament (mp)

milletvekili

member of the academy

akademi üyesi

member of the army

ordu mensubu

member of the audience

dinleyici

member of the audience

seyirci

member of the cabinet

kabine üyesi

member of the clergy

din adamı Noun, Religion-Faith

member of the crew

tayfa

member of the crew

mürettebat

member of the directorate

müdürlük üyesi

member of the government

(Br) kabine üyesi

member of the press

basın üyesi

member of the staff

memur

member returned

yeniden seçilen milletvekili

member state

üye devlet

member's capital

hissedarlar sermayesi

member's roll

üye listesi

become a member of

intisap etmek Verb

corresponding member a society

bir şirketin muhabir üyesi

new member of parliament

yeni milletvekili

voting member voter

oy veren üye oy verme hakkı olan kişi

English-Turkish phrases from Zargan's own database

member

English-Turkish

Terms/Phrases

English-Turkish Translation

English Turkish Phrases