live with

(a) birlikte yaşamak, bir arada (karı-koca gibi) yaşamak, (b) sabretmek, tahammül etmek, sabır/tahammül DEVAMINI OKU
göstermek, dayanmak, alışmak. GİZLE

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

live with one's equals

akranlarıyla yaşamak Verb

live with high unemployment rates

yüksek işsizlik oranları ile yaşamak Verb

live with someone

biriyle birlikte yaşamak Verb

live with someone

biriyle aynı evde oturmak Verb

live with someone

biriyle birlikte oturmak Verb

live with the husband

koca ile oturmak Verb

live happily with sb

biriyle mutlu yaşamak Verb

live happily with somebody

biriyle mutlu yaşamak Verb

live in amity with sb

biriyle barış ve dostluk içinde yaşamak Verb

live under the same roof with sb

biriyle aynı dam altında yaşamak Verb

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish