in the face of

English-Turkish Translation

  1. (a) rağmen, … olduğu halde.
    He succeded in the face of tremendous difficulties. (b) karşı(sında),
    muvacehesinde.
    He showed no fear in the face of danger.
    in the face of all men: âleme karşı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

fly in the face of
karşı gelmek, meydan okumak, aldırmamak, tanımamak, hiçe saymak.
fly in the face of custom/convention.

fly in the face of facts: gerçeklere aldırmamak, gerçekleri inkâra kalkışmak.
fly in the face of providence: kadere karşı mücadele etmek.
fly in the face of
(yasaları/töreleri) hiçe saymak, tanımamak, meydan okumak, kafa tutmak, (söz vb.) dinlememek, itaatsizlik etmek, karşı gelmek.
in the face of danger
tehlike karşısında
in the face of direct orders
sarih emirlere rağmen
act in the face of direct orders
kesin verilen emirlere aykırı hareket etmek Verb
fly in the face of …
…e aykırı olmak Verb
fly in the face of facts
gerçekleri kabul etmekten kaçınmak Verb
fly in the face of nature
doğa kanunlarına karşı gelmek Verb
fly in the face of providence
kadere karşı mücadele etmek Verb
fly in the face of sb
birine karşı gelmek Verb
fly in the face of treaties
anlaşmaları bozmak Verb
succeed in the face of many difficulties
birçok güçlüklerin karşısında başarı elde etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database