iflas masasına iştirak edenler
hukuken değil fiilen temellük eden
hukuken değil fiilen devir alan
hukuken ve fiilen devralan
ticari işlerde başkan hesabına hareket eden temsilci
özel bir dava vekili olup
müvekkili tarafından belli bir amaçla tutulabileceği gibi
ticari işlerde başkan hesabına hareket eden vekil
ticari işlerde başkası hesabına hareket eden kimse
Noun, Law
hukuki nitelikte olmayan bir muamele için de tutulabilir
hukuki işlemde başkası namına hareket eden kimse
hukuki olmayan işlerde vekil
Noun, Law
kanuni ve fiili dayanakları olmak
Verb
kanunen ve fiilen caiz olmak
Verb
gerçekte dayandığı temeli olmak
Verb
sözle veya yayın yoluyla hakaret suçlarında
tahkir ve küçük düşürme kasıt ve niyeti
normal olarak ve bizatihi tehlikeli veya muzır olmamakla birlikte
hususi hal ve mahallerde fiilen o mahiyette olan fiiler
suçun işlenmesi sırasında katılan feri fail
suçun işlenmesi sırasında iştirak eden feri fail
mahkeme kararının dayanacağı vakalar
hakikaten, filhakika, aslında, aslını ararsan, işin doğrusu, daha doğrusu, nitekim.
Officially he is in charge, but in fact his secretary does all the work. He doesn't mind, in fact, he's very pleased.
I finished it yesterday, as a matter of fact: Aslında/daha doğrusu onu dün bitirdim.
hakikaten, filhakika, aslında, aslını ararsan, işin doğrusu, daha doğrusu, nitekim.
Officially he is in charge, but in fact his secretary does all the work. He doesn't mind, in fact, he's very pleased.
I finished it yesterday, as a matter of fact: Aslında/daha doğrusu onu dün bitirdim.
… dikkate alındığında
Adverb
öngörülen şekil klie uygun
hem biçim hem de içerik bakımından geçerli