get away with

  1. (a) (bir işten zararsız/cezasız) sıyrılmak, yakasını kurtarmak, şüphe uyandırmadan/yakalanmadan atlatmak. DEVAMINI OKU

    You'll never get away with it: Bundan yakanı kurtaramazsın (Bunu senin yanına koymam).
    How did he get away with cheating? (b) (yiyecek/içecek) tüketmek, sarfedip bitirmek.
    The crew got away with over ten cases of beer that afternoon. (c)
    get away with you! Haydi canım! Haydi oradan! GİZLE
bir şeyden cezasız paçasını kurtarmak Verb
bir kötülüğün/suçun cezasını çekmemek, cezasız sıyrılmak/kurtulmak.
They get away with murder: DEVAMINI OKU
İşledikleri suçlar/cinayetler cezasız kalıyor (Ne yapıp yapıp cezasız kurtuluyorlar). GİZLE
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun