friction

English-Turkish Translation

  1. Noun, Engineering sürtünme kuvveti
  2. Noun sürt(ün)me, delk.
    The efficiency of the machine decreases as the friction increases.
  3. Noun sürtme kuvveti.
    The friction opposes the movement of a body.
  4. Noun, Medicine ov(uştur)ma, friksiyon.
  5. Noun anlaşmazlık, ihtilâf, uyuşmazlık, sürtüşme.
    Political differences caused friction between the two countries.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

frictional resistance
sürtünme direnci Noun, Mechanics
angle of friction
sürtünme açısı Noun
area of friction
sürtüşme alanı
coefficient of friction
sürtünme katsayısı Noun
economic friction
iktisadi uyuşmazlık
economic friction
ekonomik sürtüşme
function without friction
arızasız çalışmak Verb
skin friction
(sıvı ve gazlarda) yüzeysel sürtme.
skin friction
çevre sürtünmesi, yüzey sürtünmesi Noun, Mechanics
worn by friction
yalama
friction clutch
sürtünmeli kavrama.
friction coefficient
sürtünme katsayısı Noun
friction drive
sürtünmeli işletme: hareketi dişli çarklar yerine yüzey sürtünmesi ile ileten otomobil güç iletim sistemi.
friction layer
surface boundary layer.
friction tape
yalıtım sargısı, izole bant.
friction welding
sürtünme kaynağı Noun
anti friction bearing
rulman
political friction between two countries
iki ülke arasında siyasal uyuşmazlık
English-Turkish phrases from Zargan's own database